Hüve Nüktesi'nin esrarı anlatılırken, toprağın faaliyeti ve vazifeleri nazara verilmektedir. Bu iki unsur arasında nasıl bir münasebet vardır? Ayrıca "emir ve iradenin bir arşı olan havanın ve rüzgârın" ifadesini açar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Evet, nasılki bir avuç toprak, yüzer çiçeklere nöbetle saksılık eden kabında eğer; tabiata, esbaba havale edilse lâzımgelir ki; ya o kabda küçük mikyasta yüzer, belki çiçekler adedince mânevî makineler, fabrikalar bulunsun veyahut o parçacık topraktaki herbir zerre, bütün o ayrı ayrı çiçekleri, muhtelif hâsiyetleriyle ve hayattar cihazatıyla yapmalarını bilsin; âdeta bir ilâh gibi hadsiz ilmi ve nihayetsiz iktidarı bulunsun. Aynen öyle de emir ve iradenin bir arşı olan havanın, rüzgârın her bir parçası ve bir nefes ve tırnak kadar olan (هُو) 'Hu' lâfzındaki havada; küçücük mikyasta, bütün dünyada mevcûd telefonların, telgrafların, radyoların ve hadsiz ve muhtelif konuşmaların merkezleri, santralları, âhize ve nâkileleri bulunsun ve o hadsiz işleri beraber ve bir anda yapabilsin..."(1)

Güneş hadsiz aynalarda bir anda beraber tecellî ettiği gibi, toprak unsuru da bir anda nihayetsiz denecek kadar çok işi birlikte görmekte, hava unsuru da yine sonsuz denecek kadar çok işi beraber, bir anda ve külfetsiz yapmaktadır. Hava unsuru, gözle görülmediğinden Üstad Hazretleri, onun işlerini, gözle gördüğümüz toprak unsurunu misal vererek aklımıza yakınlaştırmıştır.

Ayrı ayrı binler çiçek tohumunu bir saksıya sırayla ektiğimizde, o saksıdaki toprak zerreleri bunların her birini, bütün hususiyetleriyle, hiç şaşırmadan rahatlıkla işler. Bu hal gösteriyor ki, o zerreler, Allah namına ve onun bir memuru olarak bu hârika işleri görürler. Aynı şekilde bir hava zerresi de yeryüzündeki bütün dilleri bilircesine her dilde konuşulanları bir anda, birlikte ve çok kolay bir şekilde arkadaşı olan zerrelere aktarabilmektedir.

Havanın, “emir ve iradenin bir arşı” olmasına gelince, burada arş kelimesi mecazî olarak kullanılmıştır. Hakikatte, arş bir tanedir. İnsan bedenindeki bütün işlerin ruhtan gelen emir ve irade ile icra edilmesi gibi, kâinattaki bütün faaliyetler de arştan gelen emirlerle yapılırlar.

Arş için, “İlahi emirlerin meleklere ilk tebliğ edildiği makam” şeklinde bir tarif yapılmıştır. Arş, emir âleminin merkezidir, halk âlemi denilen bütün mahlûkat o merkezden, o makamdan idare edilirler. Arş, maddî değildir, madde âlemi kürside son bulur, arş ise kürsiyi de ihata etmiştir.

Havada sonsuz denecek kadar çok işin birlikte görülmesi ancak ilahi emir ve irade ile tahakkuk eder. Böylece hava unsuru emir ve iradenin bir arşı gibi olur.

“Zât-ı Zülcelâl olan Sahib-i Arş-ı Âzamın, mânevî bir merkez-i âlem ve kalb ve kıble-i kâinat hük­münde olan küre-i arzdaki mahlûkatın tedbirine medar dört arş-ı İlâhîsi var:"

"Biri, hıfz ve hayat arşıdır ki, topraktır. İsm-i Hafî­zin ve Muhyînin mazharıdır.

İkinci arş, fazl ve rahmet arşıdır ki, su unsuru­dur.

Üçüncüsü, ilim ve hikmet arşıdır ki, unsur-u nurdur.

Dördüncüsü, Emir ve irâdenin arşıdır ki, unsur-u havadır.”(2)

Dipnotlar:

(1) bk. Sözler, On Üçüncü Söz, Hüve Nüktesi.

(2) bk. Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a, Yirminci Nükte.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Türkiyem...

Rabbimin ilk yaratmasından sonraki süreçte(ilk yaradılış sürecini devre dışı bırakarak) türlerin devamı süreci içindeki yaradılış için düşünürsek; toprağın fabrika, makine gibi değil de, aslın da her bir tohumun rabbimin terbiye etmesi ile kendisinin bir fabrikası, o fabrika toprağın içindeki kendine faydalı hammaddeleri o fabrikanın oluşumunda kullanmıyor mu? Üstad (R.A) neden toprağı fabrika ya benzetiyor?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Fabrika tabiri bir benzetmedir toprak içinde ki mineraller ve zerreler girdiği her bünyede mükemmel işleyip uyum sağlıyorsa ya bu minareller ve zerreler her bünyeyi tanıyacak muazzam bir şuur ve ilme sahip ya da sonsuz bir ilim ve kudretin sevki ile o vazifeyi görüyorlar demektir.

Toprak fabrikanın binası içinde ki mineraller ve zerrelerde bu fabrikanın içinde ki alet edevat ve makineler gibidir. Toprağın tamamına fabrika denilmesi gayet yerinde ve güzel bir tabirdir.

Tohumlar toprak fabrikasında yetişen hammadde gibidir mesela kayısı çekirdeği bir hammadde toprak fabrikasına giriyor kayısı ağacı olup meyve veriyor diğer tohumlarda hakeza...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...