Hayatın “iman-ı bilkader” rüknüne nasıl baktığını açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Bilindiği gibi, kader; “ezelden ebede kadar gelmiş ve gelecek her şeyin İlâhî ilimde takdir edilmesidir.”
Bu kâinat, hayatı netice verecek bir şekilde planlanmış, ona göre tanzim ve terbiye edilmiştir. Nur-u Muhammedî (asm) denilen ilk mahlûkun yaratılmasıyla kâinatın bir bakıma temeli atılmış, daha sonra altı gün ile tabir edilen altı devrede halden hale girmiş, genişlemiş, büyümüş, sema yıldızlarla donatılmış, zemine su ihsan edilmiş, etrafı atmosferle kuşatılmış böyle daha nice icraatlarla bu âlem hayata münasip bir şekil almıştır. Bütün bunlar Allah’ın takdiriyle olmuştur. Allah, sonsuz ilmi ile hayatı ve yaratacağı hayat sahiplerini bildiği için, bu âlemi onlara en uygun biçimde takdir etmiştir. Elementlerin özelliklerinden, toprağın bakterilerle kaynaşmasına kadar her şey hayata göre takdir edilmiştir.
Bir eli parmaklarıyla, eklemleriyle, hücreleriyle en faydalı ve en hikmetli şekilde takdir ve terbiye eden Allah, insanın hayat yolculuğunu da bütün safhalarıyla takdir etmiş, kader kalemiyle yazmıştır. Ana rahmindeki dokuz aylık dönemde geçirdiği safhalardan, dünyaya geldiğinde annesinin sinesinde sütünü hazır bulmasına, gençlik ve ihtiyarlık safhalarından geçip kabir âlemine göçmesine, oradan haşir meydanına çıkıp mizana tabi tutulmasına ve daha ötesine kadar her şey İlâhî bir takdirle cereyan etmektedir ve edecektir.
Sonunda bitki hayatıyla başlayan ihya (hayat verme) icraatı ile milyonlarca hayvan türü vücuda gelmiş ve en sonunda da insan yaratılmıştır. İnsanın hizmetine verilen hayvanların, bu hizmeti en güzel şekilde yapacak şekilde yaratılmaları da yine İlâhî takdir ile olmuştur.
Kaderin maziye bakan yönü böyle olmakla birlikte, istikbalde dünyaya misafir gelecek mahlûkat kafileleri ve onların hayat şartları da yine İlâhî kader ile takdir edilmiştir. Misafirhanenin canlılar yaratılmadan önce geçirdiği safhalar ilim ile hikmet ile takdir edildiği gibi, istikbalde vuku bulacak hâdiseler, kâinatın geçireceği safhalar ve onda misafir olacak canlılar da her yönleriyle İlâhî ilimde takdir edilmişlerdir. Yani, mazi gibi müstakbel de kader dairesindedir.
Mazideki faaliyetlerin neticesi olan tohumlardan, yumurtalardan, nutfelerden istikbal muhlûkatı yaratılacak, dünyaya yeni canlılar konacak ve göçeçeklerdir.
Hayatın faaliyeti bu dünya ile de sınırlı kalmayacak, bu fani hayatı bir baki hayat takip edecektir. O hayat da yine bütün safhalarıyla kader ile planlanmıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü