Beşinci Nükte

İçerikler


  1. "İsm-i Âzamın iki ziyasından bir ziyası veya altı nurundan bir nuru olan ism-i Hayy" cümlesindeki "iki ziya"dan maksat nedir? "Ziya ve nur" tabirlerinin konuyla münasebetini izah eder misiniz?

  2. "Vaktinde kaydedilmedi ve çabuk o kudsî kuşu avlayamadık." Buradaki "kudsi kuş" manasını izah eder misiniz?

  3. Hayatın; kâinatın "en ehemmiyetli gayesi, en büyük neticesi, süzülmüş bir hülâsası, kemâlâtının menşei, rabıta-i ittihadı" olmasını izah eder misiniz?

  4. Hayatın; kâinatın en parlak nuru olması ne demektir, açıklar mısınız?

  5. Hayat için "Kâinatın sanat ve mahiyetçe en harika bir ziruhu" denilmiş. Hayat ziruh mudur, yoksa bu bir teşbih midir?

  6. "Hem en büyük bir küll kadar, hayat ile küçük bir cüz’ü büyülten ve bir ferdi dahi küllî gibi bir âlem hükmüne getiren ve rububiyet cihetinde kâinatı tecezzî ve iştiraki ve inkısamı kabul etmez bir küll,.." İzah eder misiniz?

  7. Hayatın "Masnuat-ı İlâhiye içinde en hafîsi ve en zâhiri, en kıymettarı ve en ucuzu, en nezihi ve en parlak ve en mânidar bir nakş-ı san’at-ı Rabbâniye" olmasını izah eder misiniz?

  8. "Hem şuûnât-ı İlâhiyenin gayet câmi bir âyinesidir." Hayatın şuûnâta ayna olmasını izah eder misiniz?

  9. "Hem hayat, bu kâinatın tezgâh-ı âzamında öyle bir istihale makinesidir ki, mütemadiyen, her tarafta tasfiye yapıyor, temizlendiriyor, terakki veriyor, nurlandırıyor." cümlesini açıklar mısınız, "temizlemek"ten kasıt nedir?

  10. "Zerrat kafilelerine güya hayatın yuvası olan cesedi, o zerrelere vazife görmek ... Bir nevi beka veriyor, baki bir âleme gitmeye hazırlattırıyor." Zerreler bedenimizde sürekli yenileniyor. Baki âleme hangi zerreler gidiyor ve nasıl beka buluyor?

  11. "Hem hayatın iki yüzü, yani mülk, melekût vecihleri parlaktır, kirsizdir, noksansızdır, ulvîdir." Burayı, ayinenin iki yüzü ile izah eder misiniz?

  12. "Onun için, perdesiz, vasıtasız, doğrudan doğruya dest-i kudret-i Rabbâniyeden çıktığını âşikâre göstermek için, sair eşya gibi zâhirî esbabı, hayattaki tasarrufât-ı kudrete perde edilmemiş bir müstesna mahlûktur." cümlesini izah eder misiniz?

  13. "Hayat, bütün kâinattan süzülmüş en safi bir hülasası olduğu gibi, kâinattaki en mühim bir maksad-ı ilahi ve hilkat-i âlemin en mühim neticesi olan şükür ve ibadet ve hamd ve muhabbeti netice veren bir sırr-ı azamdır." İzah eder misiniz?

  14. "Sonra bak, Muhyî isminin arkasında ism-i Hayyın azametini gör." cümlesini izah eder misiniz?

  15. "İsm-i Hayyın bir cilve-i âzamı ve ism-i Muhyînin bir tecellî-i eltafı olan" Hayat çok kıymetli; ancak çok basit sebeplerle son bulabiliyor. İzah eder misiniz?

  16. "Hayatın iki yüzü de şeffaf, kirsiz olduğundan, esbab-ı zâhiriye ondaki tasarrufât-ı kudret-i Rabbâniyeye perde edilmemiştir." Bu cümleyi açıklar mısınız?

  17. "O esbab ise icad edemiyorlar; belki haksız olan şekvâlara ve itirazlara hedef olmak ve izzet ve kudsiyet ve münezzehiyet-i kudreti muhafaza içindirler." Esbab icad edemiyorsa, kötülük yapan insanlar, yaptıkları kötülüğü icad etmiyor mu demektir?

  18. "Hayat, vücut, nur, rahmet sebepsizdir." deniyor. Hayat ve vücud nasıl sebepsiz oluyor, açıklar mısınız?

  19. "Yağmur bir nevi hayat ve rahmet olduğundan, vakt-i nüzulü bir muttarid kanuna tabi kılınmamış, ta ki her vakt-i hacette eller dergâh-ı ilahiyeye rahmet istemek için açılsın." İzah eder misiniz?

  20. "Hayattan sonra rızık ve şifa ve yağmur gibi vesile-i şükran şeyler dahi doğrudan doğruya Zât-ı Rezzâk-ı Şâfîye ait olduğunu, esbab ve vesait bir perde olduğunu,.." Devamıyla izah eder misiniz?

  21. "Rızık, şifa ve yağmur münhasıran Zât-ı Hayy-ı Kayyûmun kudretine hastır." cümlesinde “kudretine has” ne demektir, her şey öyle değil mi ki?

  22. "Hayatın yirmi sekizinci hassasında beyan edilmiştir ki..." Burada ifade edilen "hayatın hassaları" nelerdir?

  23. Otuzuncu Lem'anın Beşinci Nüktesinin Dördüncü Remzinde, hayatın yirmi sekizinci hassasında, hayatın imanın altı erkânına bakıp ispat ettiği anlatılıyor. Bu altı erkâna hayatın nasıl bakıp ve nasıl ispat ettiğini, kısaca açıklar mısınız?

  24. Kâinatın "en mühim neticesi, mayesi ve hikmet-i hilkati" olan hayatı, mezkûr üç noktadan nasıl anlarız?

  25. "Şecere-i hayatın gayesi, neticesi ve o şecerenin azametine layık bir meyvesi, hayat-ı ebediyedir ve hayat-ı uhreviyedir, taşıyla ve ağacıyla, toprağıyla hayattar olan dâr-i saadetteki hayattır." İzah eder misiniz?

  26. "Taşıyla ve ağacıyla, toprağıyla hayattar olan dâr-ı saadetteki hayattır." cümlesini izah eder misiniz? Zâten nebatattan itibaren mahlûkat, âlem-i şehadette de hayattar ve canlıdırlar...

  27. "Ve sermayece ve cihazatça serçe kuşundan mesela, yirmi derece ziyade ve bu kâinatın ve zîhayatın en mühim, yüksek ve ehemmiyetli mahlûku olan insan,.." İzah eder misiniz?

  28. Nevi insanın en büyük gayesinin ebedî hayat olduğu ve yine nevi insanın en ehemmiyetli ve umumî duasının beka olduğu nazara veriliyor. Hâlbuki insanların tamamı ahireti ve bekayı bilmiyor. Acaba bu cümleyi müminler açısından mı anlayacağız?

  29. "Hiç kabilmidir ki; hayatın en cüzisinin en gizli sesini işitsin, derdini dinlesin, derman versin ve nazını çeksin; en büyük mahlukun en kuvvetli sesini işitmesin ve dinlemesin” cümlesinde “hayatın en cüzisi"nden maksat nedir?

  30. "Hem hiç kabil midir ki, hayatın en cüz’îsinin pek gizli sesini işitsin, derdini dinlesin, derman versin ve nazını çeksin ve kemâl-i itinâ ve ihtimamla beslesin,.." cümlesini izah eder misiniz?

  31. "Zât-ı Kadîr-i Hakîm en ziyade kendini seven ve sevilen ve saniini fıtraten perestiş eden hayatı ve hayatın zâtı ve cevheri olan ruhu;.." İzah eder misiniz?

  32. "Sâni’ine fıtraten perestiş eden hayatı ve hayatın zâtı ve cevheri olan ruhu..." Hayat ve Ruhu tarif eder misiniz; ikisi bir mi, ayrı mı?

  33. "O lem'alar, yüksek birtek güneşin cilve-i in'ikâsıdırlar ve güneşin vücudunu muhtelif dillerle yad ediyorlar ve ışık parmaklarıyla ona işaret ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?

  34. "Yedi Sıfât-ı İlâhîye" Hakkında bilgi verir misiniz?

  35. "Hayatın süzülmüş en sâfi hülâsası olan, şuur ve akıl,.." Şuur ve aklın hayattan süzülmesini izah eder misiniz?

  36. "Elbette küre-i arzdan daha lâtif, daha nuranî, daha büyük, daha ehemmiyetli olan ecrâm-ı semâviye, ölü, câmid, hayatsız, şuursuz kalması imkân haricindedir." cümlesinde, "ecrâm-ı semâviyenin küre-i arzdan ehemmiyetli olması" ne cihetledir?

  37. "Evet, eğer kitaplar ve peygamberler olmazsa, o hayat-ı ezeliye bilinmez." Üstadımızın bu cümlesi, Maturidi'ye zıt düşmüyor mu? Hakikati bulmada Peygamberlerin lüzmunu biraz açıklar mısınız?

  38. "Söyleyen, konuşan, emir ve nehyedip hitap eden bir Zâtın kelimâtını, hitâbâtını gösterecek, peygamberler ve nâzil olan kitaplardır." Kitap indirilmeyen peygamberler de var. Bunu nasıl izah edersiniz?

  39. "O hayat-ı Ezeliyenin şuââtı, celevâtı, münâsebâtı olan "irsâl-i rusül" ve "inzâl-i kütüb" rükünlerine bakar, remzen ispat eder." İzah eder misiniz?

  40. "Hayat bu kâinattan süzülmüş bir hülâsadır. Ve şuur ve his dahi hayattan süzülmüş, hayatın bir hülâsasıdır. Ve akıl dahi şuurdan ve histen süzülmüş, şuurun bir hülâsasıdır..." İzah eder misiniz?

  41. "Akıl dahi şuurdan ve histen süzülmüş, şuurun bir hülâsasıdır." İzah eder misiniz?

  42. "Öyle de maddî ve mânevî hayat-ı Muhammediye (a.s.m.) dahi, hayattan ve ruh-u kâinattan süzülmüş hulâsatül-hulâsadır ve risâlet-i Muhammediye (a.s.m.) dahi; kâinatın his ve şuur ve aklından süzülmüş en sâfî hulâsasıdır." İzah eder misiniz?

  43. "Maddî ve Manevî hayat-ı Muhammediye (A.S.M) dahi, hayattan ve ruh-u kâinattan süzülmüş hulasatü’l-hulasadır” cümlesi ne manaya geliyor?

  44. "Risalet-i Muhammediye (asm) dahi, kâinatın his ve şuur ve aklından süzülmüş en safi hülasadır." cümlesini açar mısınız?

  45. "Risalet-i Muhammediye dahi (A.S.M.), kâinatın his ve şuur ve aklından süzülmüş..." Burada geçen, "kâinatın aklı" tabirinde ne anlatılmak isteniyor?

  46. "Risalet-i Muhammediye (A.S.M) şuur-u kâinatın şuurudur ve nurudur ve Vahy-i Kur’an dahi, hayat-ı kâinatın ruhudur ve şuur-u kâinatın aklıdır.” ifadesini izah eder misiniz?

  47. "Eğer kâinattan risalet-i Muhammediyenin (a.s.m.) nuru çıksa, gitse, kâinat vefat edecek. Eğer Kur’ân gitse, kâinat divâne olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek..." cümleleri ne manaya geliyor?

  48. Hayatın “iman-ı bilkader” rüknüne nasıl baktığını açıklar mısınız?

  49. Hayatın; "faaliyet-i Rabbâniyenin en mükemmel enmuzeci ve fihristesidir, temsilde hata olmasın, bir nevi programı hükmünde" olmasını açar mısınız?

  50. "Geçmiş ve gelecek mahlûkatın hayat-ı mâneviyeleri hükmünde olan intizam ve nizam ve mâlûmiyet ve meşhudiyet ve taayyün ve evâmir-i tekviniyeyi imtisâle müheyyâ bir vaziyette bulunmalarını sırr-ı hayat iktizâ ediyor." cümlesini izah eder misiniz?

  51. Geçmiş ve gelecek mahlukatın hayat-ı maneviyeleri hükmünde olan "intizam", "nizam", "malumiyet", "meşhudiyet", "taayyün" ve "evamir-i tekviniye" kavramlarını açıklar mısınız?

  52. "Belki ağacın kavânin-i hayatiyesinden daha ince kavânin-i hayatı taşıyorlar. Hem nasıl ki bu hazır bahardan evvel geçmiş güzün bıraktığı tohumlar ve kökler, bu bahar gittikten sonra gelecek baharlara bırakacağı çekirdekler.." İzah eder misiniz?

  53. "Bahardan evvel geçmiş güzün bıraktığı tohumlar ve kökler, bu bahar gittikten sonra gelecek baharlara bırakacağı çekirdekler, kökler, bu bahar gibi cilve-i hayatı taşıyorlar ve kavânin-i hayatiyeye tâbidirler." Burada paralel evrenden mi bahsediliyor?

  54. "Her nevi ve her cüz’ünün ilm-i İlâhîyede muhtelif tavırlar ile müteaddid vücudları bir silsile-i vücud-u ilmî teşkil eder." cümlesinin devamında ism-i Hayy'ın ve hayatın iman erkânına karşı, hususen kaza ve kader rüknüne bakan cihetlerinin izahı nasıl?

  55. "Ve vücud-u hâricî gibi, o vücud-u ilmî dahi, hayat-ı umumiyenin mânevî bir cilvesine mazhardır ki, mukadderât-ı hayatiye, o mânidar ve canlı elvâh-ı kaderiyeden alınır." cümlesini açıklar mısınız?

  56. Şu an harici bir vücudumuz var, ama yaratılmadan önce sadece ilmi vücudumuz vardı. Yani yaratıldıktan sonra esmaya daha fazla mazhar oluyoruz. İlmilik nasıl asıl oluyor?

  57. "Âlem-i gaybın bir nevi olan âlem-i ervah; ayn-ı hayat ve madde-i hayat ve hayatın cevherleri ve zâtları olan ervah ile dolu olması,.." Gayb hakkında genel bir bilgi ile izah eder misiniz?

  58. "Hem her bir şeyin vücud-u ilmîsindeki intizam-ı ekmel ve manidar vaziyetleri ve canlı meyveleri bir nevi hayat-ı manevîyeye mazhariyetlerini gösterir." Bu cümleyi izah eder misiniz?

  59. "Âlem-i gaybdan sayılan geçmiş ve gelecek mahlukatın dahi manen hayattar bir vücud-u manevîleri ve ruhlu birer sübut-u ilmîleri vardır ki levh-i kaza ve kader vasıtasıyla o manevî hayatın eseri mukadderat namı ile görünür tezahür eder." İzahı nasıldır?

  60. "Geçmiş ve gelecek mahlûkatın dahi mânen hayattar bir vücud-u mânevîleri ve ruhlu birer sübut-u ilmîleri vardır ki, Levh-i Kazâ ve Kader vasıtasıyla o mânevî hayatın eseri, mukadderat namıyla görünür, tezahür eder." İzah eder misiniz?

  61. "Hayat bir şeye girdiği vakit, o cesedi bir âlem hükmüne getirir; cüz ise küll gibi, cüz’îye dahi küllî gibi bir câmiiyet verir." cümlesini izah eder misiniz?

  62. "Hayat, kâinatı, rububiyet ve icad cihetinde inkısam ve tecezzî kabul etmez bir küll hükmüne, belki iştiraki ve tecezzîsi imkân haricinde bulunan bir küllî hükmüne getirir." İzah eder misiniz?

  63. "Evet, seni yaratan, bütün nev-i insanı yaratan Zat olduğunu, bilbedâhe senin yüzündeki sikkesi gösteriyor. Çünkü mahiyet-i insaniye birdir, inkısamı gayr-ı mümkündür." ifadelerini açıklar mısınız?

  64. "Hem hayat vasıtasıyla ecza-yı kâinat onun efradı hükmüne ve kâinat ise nev’i hükmüne geçer." cümlesini izah eder misiniz?

  65. Hayatın sırr-ı hakikati diye tabir edilen tecelli-i ehadiyet, cilve-i samediyete ayinelik ne demektir?

  66. Hayy ve Kayyum sıfatları neden birlikte ifade edilir?

  67. "İsm-i Âzam herkes için bir olmaz; belki ayrı ayrı oluyor." İsm-i a'zam niçin kişiye göre değişiyor?

  68. "Gavs-ı Âzam'ın ism-i azamı Yâ Hayy'dır." cümlesini izah eder misiniz? Zihayatta zaten "Hayy" ismi tecelli ediyor, bu konuda bilgi verir misiniz?

Yükleniyor...