"Hazret-i İsa Aleyhisselamın din-i hakikisini İslamiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaati..." Buradaki "İsevî cemaati" hakkında bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem âlem-i insaniyette inkâr-ı uluhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesât-ı beşeriyeyi zîr ü zeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın din-i hakikîsini İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaati namı altında ve ‘Müslüman İsevîleri’ ünvanına lâyık bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak, beşeri inkâr-ı ulûhiyetten kurtaracak." (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, Yedinci Kısım.
Buradaki tabirler Hristiyan âleminde peyderpey gelişen içtimaî inkılaplara işaret ediyor. Yani Hristiyan âleminde fen ve teknik sahasında hızlı bir terakki olduğu için, insanlar artık ondaki hurafeleri kabul edemez bir hâle gelmiştir. Protestanlık mezhebi bunun en büyük ispatıdır.
Hristiyanlık din olarak tasaffi ede ede en sonunda İslam’a teslim olacaktır. Zira Hristiyanlık tarihi seyri içinde bu tasaffi devrelerini birkaç defa yaşadı. Katı ve mutaassıp Katolik mezhebine karşı Protestanlık mezhebi huruç ederek birtakım hurafe ve dogma inançları parçaladı. Aydınlanma döneminin de tesiri ile Hristiyanlık hızlı bir şekilde din olarak tevhide doğru gidiyor. Avrupa medeniyetinin maddi ve manevi terakkisi sayesinde hak ve kâmil olan İslam’a yaklaşıyor. Nitekim birçok fikir ve ilim adamı Hristiyan İslam ile müşerref oluyor.
"İsevîlik şahs-ı manevisi" dindar ve demokrat Hristiyanlardır. Dinsizlik hareketine karşı yani komünizme karşı İslam ile Hristiyanlık âlemi ittifak etmişlerdir. Dünyanın iki blok olduğu dönemde, bir tarafta dinsizliğin başını Rusya çekiyordu, diğer tarafta dinsiz olan komünizme karşı Amerika başı çekiyordu. Amerika o dönemlerde Rus ve komünizm tehlikesine karşı İslam ülkelerine de çok yardımlarda bulunmuştur. Hatta bu tehlikeye karşı NATO paktını kurmuşlardır. Bütün bunlar İslam âlemi ile Hristiyan âleminin ittifak içinde dinsizliğe karşı mücadele ettiğinin bir vesikası hükmündedir.
Bizim kanaatimize göre İsevîlik, tasaffi ederek İslam dinine giren veya girecek olan Hristiyan cereyanı iken, Hristiyanlık ise eski tahrif edilmiş dinine mutaassıbane bir şekilde bağlı kalanlardır. Bütün Hristiyan âleminin Müslüman olması mümkün olmayacağına göre, böyle bir tasnifi yapabiliriz.
Yine de ismen ve kesin ifadelerle bu "şu cemaattir" demek zor, ama Avrupa ve Amerika'da bu manaya hizmet eden birçok dernek ve sivil toplum kuruluşlarının olduğu biliniyor. Tabii bu kuruluşlar "Biz İslam adına hizmet ediyoruz." demiyorlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar