"Hem hadisçe 'zahr-ı kalb' denilen insanın hafızası, ekser envaın bir çeşit muhtasar fihristesi ve bir küçük nümune haritası ve şecere-i kâinatın bir mânevî çekirdeği ve ekser esmâ-i İlâhiyenin incecik bir aynası olduğu..." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İkinci cihet ise: O cüz'î meyvenin kalbi, hem hadisçe 'zahr-ı kalb' denilen insanın hafızası, ekser envaın bir çeşit muhtasar fihristesi ve bir küçük nümune haritası ve şecere-i kâinatın bir mânevî çekirdeği ve ekser esmâ-i İlâhiyenin incecik bir aynası olduğu, hem o kalbin ve hafızanın emsalleri ve sikkeleri bir tarzda bulunan bütün kalblerin ve hafızaların kâinat yüzünde müstevliyâne intişarları, elbette bütün kâinatı kabza-i tasarrufunda tutan bir Zâta bakar ve 'Yalnız Onun eseriyim ve Onun san'atıyım.'derler."(1)

Ağacın, kökten dal budağına kadar bütün azalarının program ve planı, ince ve latif bir şekilde meyvesinde ve onun kalbi hükmünde olan çekirdeğinde yazılmıştır. Ağaç hakikatlerin zahir boyutu, çekirdek ise batın boyutudur. Zahirde her şey azametli ve cismani iken batında ise her şey ince ve latiftir.

Çekirdek ve meyve hem neslinin özünü ve hakikatini temsil eder hem de ağacın ince ve latif yazılmış, çizilmiş bir programı ve haritasıdır. Ağaçta tecelli eden bütün isim ve sıfatlar, meyve ve kalbi hükmünde olan çekirdeğinde de latif bir şekilde tecelli eder.

İşte letafet ve sanat noktasından mükemmel ve harika olan çekirdek ve meyveler, Sanatkarını ispat ve ilan etmek için yeryüzünde kesret ve istila ile tecelli ediyor. İntişar ile hakikat bayraklarını her yere dikip gösteriyorlar. Çekirdek ve meyvelerin çokluğu bu hikmettendir.

Çekirdek aynı zamanda insandaki hafızaya benzer. Zira çekirdekler ağacın bütün plan ve programının arşivlendiği ve bir sonraki nesle aktarıldığı bir depo bir arşiv niteliğindedir.

Kainat bir ağaç, insan ise bu ağacın bir meyvesi gibidir. Nasıl ağacın kökten dal budağına kadar bütün azalarının program ve planı ince ve latif bir şekilde meyvesinde ve onun kalbi hükmünde olan çekirdeğinde yazılmıştır. Aynı şekilde kainatta azametli olarak tecelli eden bütün isim ve sıfatlar, kainatın meyvesi olan insanda ve insanın merkezi olan kalbinde ince ve latif olarak tecelli tecemmu eder. Çekirdek nasıl gelişip büyüdüğü zaman ağaç olur, aynı şekilde insanın kalbi de iman ve ibadet saikası ile mazhar-ı İlahi ve ayine-i Samedani hükmünü alıyor.

(1) bk. Şualar, İkinci Şua, İkinci Makam.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Adem68474

hadisçe 'zahr-ı kalb' denilen insanın hafızası..Bu hadisin tam metni varmı,Hafızanın zahri kalb olması ne demektir..

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Kuvve-i hafıza aynı zamanda zahr-ı kalbdir. Zahr-ı kalb; hafıza duygusu, ezber gücü olarak ta’rîf edilir. Hadis hakkında bir kaynağa ulaşamadık. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...