"Hiddete gelecek tahmin etmişler. Bilâkis aldandılar. Biz, bütün kuvvetimizle anarşiliğe bir sedd-i Zülkarneyn gibi, bir sedd-i Kur’ânî tesisine çalışıyoruz." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"...Şeyh Said ve Menemen hâdisesinin on misli bir hâdiseyi evhamla düşünmüşler, habbeyi kubbe söylemişler ki, böyle bir vaziyet alıyorlar. Benim eski hayatımı zannedip, ihanetle hiddete gelecek tahmin etmişler. Bilâkis aldandılar. Biz, bütün kuvvetimizle anarşiliğe bir sedd-i Zülkarneyn gibi, bir sedd-i Kur’ânî tesisine çalışıyoruz. Bize ilişenler, anarşilik ve belki komünistliğe zemin ihzar ediyorlar." (Emirdağ Lahikası-I, 13. Mektup)
Üstad'ı imha etme niyetinde olanların asıl maksadı, anarşilik ve komünistliğe zemin hazırlamaktır. Çünkü Risale-i Nur'un iman hakikatleri, dinsizlik fikrinin önünde sağlam ve sarsılmaz bir set olarak durup, onların Anadoluda yayılma ve yapılanmasına izin vermiyor. Bu durumu çok iyi bilen dinsiz komite, Üstad'ı imha edebilmek için mütemadiyen onu tahrik ve kışkırtmalar ile menfi bir adım atmaya zorluyorlar.
Halbuki Üstad, eski Said dönemindeki gibi siyaseti dine alet etmeye çalışarak, dine hizmet etmek isteyen ve ilmin izzeti adına celalli çıkışlar yapan Üstad değil. Yeni Said'in en büyük silahı ve düsturu; müsbet hareket, tahammül ve sabırdır. Bu da ehl-i dalaletin imha plan ve entrikalarını akamete dûçar bırakıyor.
Bu halet-i ruhiyesini kendi dilinden dinleyelim:
"...Buraya kadar geçen hayatım bir vatanperverlik hali idi. Siyaset yoluyla dine hizmet hissini taşıyordum. Bu andan itibaren dünyadan tamamen yüz çevirdim ve kendi ıstılahıma göre 'Eski Said'i gömdüm." (Şualar, On Dördüncü Şua)
Binaenaleyh Üstad'a saldıranlar, ona değil, tamamen iman ve Kur'an hizmetine saldırmaktadırlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü