Hodfuruşluk ve Korunma Yolları Nelerdir?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Hod: kendi. furuş: satan.. Hodfuruş: kendini satmaya çalışan , kendini beğendirmeye çalışan, övünen anlamlarına gelir.
Her şeyden önce bilinmesi gerekir ki; insanın terakkisinin temini için fıtratına Cenab-ı Hak tarafından ekilen iyi olsun kötü olsun istidat çekirdekleri vardır. Bunların terakkisi, terbiyesi, had altına alınmasının dizgini cüz-ü ihtiyarinin eline verilmiştir. Ömrünün sonuna kadar bu hissiyatlarla imtihan olunacaktır. Bu hissiyatlardan birisi de hodfuruşluk, riyakarlık, tasannu gibi ahlak-ı seyyielerdir. İnsanı bu gibi kötü ahlaklara sevk eden sebeblerden bazısı şunlardır.
Birincisi: İman zaifliğidir. Allah’ı düşünmeyen insanlara hodfuruşlukla riyakarane vaziyet alır. Bunu izalesi için imanımızı kuvvetlendirip Cenab-ı Hakk'ın hazır nazır olduğunu bilip ve O’nun huzurunda başkalarının memnuniyet ve rızasını taleb etmenin ne kadar abes olduğunu idrak etmeliyiz.
İkincisi: Hırs, aç gözlülük veya fakr-u zaruretin sevki ile insanlara karşı riyakarane vaziyet alınıyor. Buna karşı iktisat , kanaat, tevekkül ve kısmetine rıza ile beraber dinin gereği olan izzetini muhafazaya çalışmak.
Üçüncüsü: Şöhret hırsı, makam sevgisi. Dünyevi dostlar ve rütbelerin kabir kapısına kadar olduğunu bilmek ve en büyük makamın rıza ve mahbubiyet makamı olduğunu bilmek; ve o makamı kazanmanın yolunun da Allah’a ubudiyette bulunmak olduğunu bilerek bu fena hasleti müsbet yerde kullanmak
Bununla beraber bu haslette haksız olduğumuzu bilmek manevi bir istiğfarı temin eder ve Cenab-ı Hakk’ın dergâhına kusurumuzu arz ederek ilticada bulunmalıyız.
Her şeyden önce bilinmesi gerekir ki; insanın terakkisinin temini için fıtratına Cenab-ı Hak tarafından ekilen iyi olsun kötü olsun istidat çekirdekleri vardır. Bunların terakkisi, terbiyesi, had altına alınmasının dizgini cüz-ü ihtiyarinin eline verilmiştir. Ömrünün sonuna kadar bu hissiyatlarla imtihan olunacaktır. Bu hissiyatlardan birisi de hodfuruşluk, riyakarlık, tasannu gibi ahlak-ı seyyielerdir. İnsanı bu gibi kötü ahlaklara sevk eden sebeblerden bazısı şunlardır.
Birincisi: İman zaifliğidir. Allah’ı düşünmeyen insanlara hodfuruşlukla riyakarane vaziyet alır. Bunu izalesi için imanımızı kuvvetlendirip Cenab-ı Hakk'ın hazır nazır olduğunu bilip ve O’nun huzurunda başkalarının memnuniyet ve rızasını taleb etmenin ne kadar abes olduğunu idrak etmeliyiz.
İkincisi: Hırs, aç gözlülük veya fakr-u zaruretin sevki ile insanlara karşı riyakarane vaziyet alınıyor. Buna karşı iktisat , kanaat, tevekkül ve kısmetine rıza ile beraber dinin gereği olan izzetini muhafazaya çalışmak.
Üçüncüsü: Şöhret hırsı, makam sevgisi. Dünyevi dostlar ve rütbelerin kabir kapısına kadar olduğunu bilmek ve en büyük makamın rıza ve mahbubiyet makamı olduğunu bilmek; ve o makamı kazanmanın yolunun da Allah’a ubudiyette bulunmak olduğunu bilerek bu fena hasleti müsbet yerde kullanmak
Bununla beraber bu haslette haksız olduğumuzu bilmek manevi bir istiğfarı temin eder ve Cenab-ı Hakk’ın dergâhına kusurumuzu arz ederek ilticada bulunmalıyız.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü