"İkinci kudsî kelime-i Mi’raciye: اَلْمُبَارَكَاتُ’dür. Madem hadîsçe namaz, mü’minin miracıdır ve Mi’rac-ı Ekberin cilvesine mazhardır." Bu kısmı genel hatlarıyla açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
“El-Mübarekat” kelimesi, yeryüzünde ne kadar berekete sebep ve vasıta varsa, hepsine işaret eden özlü bir kelimedir.
Mesela, tohum ve çekirdekler mübarektir, yani içinde tonlarca nimeti barındıran ve berekete sebep olan küçük ama bereketli mahluklardır. Bir torba buğday tohumunu tarlaya saçıyoruz bir ton buğday mahsul alıyoruz. Demek o bir torba buğday tohumu mübarektir.
Peygamber Efendimiz (asm) Allah’a arz-ı ubudiyet ederken, bütün bu bereketleri nazara alıp öyle teşekkür ediyor. Tahiyyattaki mübarek kelimesi de böyle kuşatıcı ve geniş bir manaya sahiptir.
Üstadımız bu inceliğe şu cümleler ile işaret ediyor:
"Ve mübarekâtın hülâsası olan اَلصَّلَوَاتُ kelimesiyle de zîhayatın hülâsası olan bütün zîruhun ibâdât-ı mahsusalarını tasavvur edip dergâh-ı İlâhîye o ihâtalı mânasıyla arzediyor."(1)
Mübarek kelimesinin maddi temsilcileri hükmünde olan tohumlar, nutfeler, çekirdekler, embriyolar ve benzerleri aynı zamanda Allah’ın ilim, irade, kudret ve sair isimlerini muazzam bir şekilde gösteren sanat harikalarıdır.
Yeryüzündeki bütün canlıların rızkı olan yiyecek ve içeceklerin temeli, hep bu küçük ve kesretli sanat harikalarına dayanmaktadır. Üstelik bu trilyonlarca tohum ve çekirdekler toprak altında birbirine karışmış olmalarına rağmen muazzam bir ilim, bir irade bir kudret bir basar sıfatları bunları birbirinden tefrik ve temyiz ederek yeşerip büyümesine ve daha sonra rızka dönüşmelerine sebebiyet oluyorlar. Yani "Bir buğday tanesinin buğday başağı olma sürecine varmasını incelediğinde, Allah’ın bir kudret mucizesi olduğunu görürsün." demek istiyor.
(1) bk. Şualar, Altıncı Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü