El-Hüccetü'z-Zehra'nın İkinci Makamı

İçerikler


  1. "Kâh Kur'ân hikmetine, kâh felsefe hikmetine aklını bindirip geniş hayal dürbünüyle..." Kur'an hikmeti her şeye kafi iken, neden felsefe hikmetine akıl bindiriliyor?

  2. "Hikmet-i Kur’âniyeye tâbi olmayan fen ve felsefe gözlüğünü taktı." Bilimin en temel umdelerinden biri de ''tarafsızlık'' ilkesidir. Bilim eğer bir yere tabi olsa bilim değil inanış olmaz mı?

  3. "İnsanın hüsn-ü sanatının onun şuuruna delaletiyle, hilkat-i insanın ilm-i Hâlıka delaleti arasındaki nisbet, karanlık gecedeki yıldız böceğinin ışıkçığının, günün ortasında yeryüzünde parlayan Güneş’in şaşaasına nisbeti gibidir." İzah eder misiniz?

  4. "İnsanın şuuruna, ilmine delâlet eden düzgün, ölçülü san’atı ile insanın Hâlıkının ilmine, hikmetine delâlet eden hüsn-ü hilkat-ı insan muvazenesi, aynen yıldız böceğinin gecedeki ışığının…güneşin ihâtalı ziyasına nisbeti gibidir." İzah eder misiniz?

  5. “Hüsrev, münasip görmediği kısmı tâdil, tebdil, ıslah edebilir.” cümlesini nasıl anlamalıyız?

  6. "Bu kudsi mükaleme-i mi'raciyeyi geniş manasıyla okumak, teşehhüd de umum İslamın farz bir vazifesi olmuş." ifadesinde "farz bir vazifesi olmuş" ibaresini nasıl anlamalıyız?

  7. "İkinci kudsî kelime-i Mi’raciye: اَلْمُبَارَكَاتُ’dür. Madem hadîsçe namaz, mü’minin miracıdır ve Mi’rac-ı Ekberin cilvesine mazhardır." Bu kısmı genel hatlarıyla açar mısınız?

  8. "Bağıranların her işini, her ihtiyacını bilen ve … fıtrî duasını işiten Alîm-i Mutlak bir Kadîr-i Hakîm, imdadlarına yetişir, bütün istediklerini yapar. Ağlamalarını gülmeğe, bağırmalarını teşekkürlere çevirir." Buradaki "imdada yetişme" bahsinin izahı?

  9. "Bu ziruhlar, şuuren ve aklen olmasa da hissen, fıtraten hissediyorlar ki, her biri, hadsiz bir acz ve zaaf içinde, hadsiz düşmanları ve incitenleri var. Ve hadsiz bir fakr ve ihtiyaç içinde, hadsiz hacatı ve matlubları var." İzah eder misiniz?

  10. "...sermedî Cemîl-i Mutlakın hadsiz cemâl ve güzelliklerini kâinatı süslendiren isimlerinin daimî güzelliklerini..." Bu ifadeyi açar mısınız?

  11. "Medh ü senaların revaih-i tayyibe ve hoş kokularıyla Hâlıklarına karşı o hadsiz tayyibatlar manasıyla..." Bu kısmı açar mısınız?

  12. "Risale-i Nur'un çok hakikatleri namaz tesbihatında ihtar edilmesi hikmetiyle, hem Fâtiha'nın, hem teşehhüdün kelimelerinin hakikatlerini kısa işaretlerle beyan etmeye, âdeta ihtiyarsız sevk edildim." Namaz tesbihatı ile tahiyyat arasındaki bağın izahı?

  13. "Bu kâinat, nihayetsiz bir hüsün ve cemâl-i sermedînin âyinesi ve cilveleri; ve kâinattaki bütün cemâl ve kemâl ve güzellikler, o sermedî hüsünden gelir ve ona intisapla güzelleşir, kıymeti yükselir. Yoksa, karmakarışık bir virâne..." İzah eder misiniz?

  14. "Her tarafa neşir ve arş-ı âzamın cânibine sevk etmek için hava unsurunun zerreleri emirber neferler, küçücük diller ve kulaklar gibi o güzel kelimeleri dergâh-ı ulûhiyete takdim etmek için o pek … ihtimal var diye kalbime geldi." İzah eder misiniz?

  15. "Hüsrev’in tercüme vazifesine yalnız bir me’haz ve yardımdır." cümlesini nasıl anlamalıyız?

  16. "Bütün mahlûkatta müşahede edilen ölçülü düzgünlük, mizanlı intizam..." Ölçülü düzgünlük ne demektir, ölçülü olan düzgün değil midir?

  17. "Evet, muntazam bir saray gibi kâinattan ve manzume-i şemsiyeden ve kelimeler ve seslerin neşrinde zerreleri medâr-ı hayret bir intizam gösteren..." Misalleri izah eder misiniz?

  18. On Beşinci Şua (El-Hüccetü’z-Zehra), İkinci Makam'daki, Birinci ve İkinci Delil arasındaki farkı izah eder misiniz?

  19. "Taamların zevkindeki vazifesi... dimağa tam bir tercüman ve santral olmak, elbette gayet parlak ve kat’î bir surette, ihatalı ilme delâlet ve şehadet eder." Dilin Allah'ın ilmine delalet etmesini izah eder misiniz?

  20. "İlm-i ezelînin iki nev’i olan kaza ve kader..." Kaza, nasıl ilm-i ezelînin nevi oluyor, izah eder misiniz?

  21. "Koca bir ağacın ölmesi, onun bir nevi ruhu olan çekirdeğini onun yerinde vazife görmek için bırakması, bir Alîm-i Hafîzin hikmetli kanunuyla olması..." Bu cümle ecelin muayyen olmasına nasıl bakıyor?

  22. "Rezzâk-ı Kerîmin dergâhına iltica, rica, yalvarmak, hamd ve şükür şefaatiyle rızık istemek kapısı kapanmasın." "Eğer o dünyaya âit fâide ve menfaatlar, o ubudiyete, o virde, o zikre illet veya illetin bir cüzü olsa, o ubudiyeti kısmen ibtal eder." İzah?

  23. Ecel ve rızkın tesadüfe bağlı gibi gösterilmesindeki hikmeti tam anlayamadım; izah eder misiniz?

  24. "Birbirinden gayet uzak bir nevin efradı, biri şarkta, biri garpta... Aynı zamanda, aynı tarzda... Vücuda gelmeleri, ancak bir Alîm-i Mutlak..." dünyanın farklı yerlerindeki çiçeklerin aynı olması tesadüfe neden verilemez?

  25. "Hamisen: Bu'd-u mutlak ve birbirinden gayet uzak bir nevin efradı, biri şarkta, biri garpta, biri şimâlde, biri cenupta, aynı zamanda, aynı tarzda birbirinin misli..." İzah eder misiniz?

  26. "Hiç şaşırmadan ve karıştırmadan her birisini tam bir imtiyaz ve alâmet-i farika ile o karışık emsalinde ve karanlık yerlerde, meselâ toprak altındaki tohumlar gibi … Kadîr-i Mutlak ve Alîm- i Mutlak'ın hallakıyetine, rububiyetine şehadet ederler." İzahı?

  27. “Bir baharı, tek bir çiçek misillü suhuletle icad eder. Cüz’î-küllî, küçük-büyük, az-çok, o kudrete nisbeten farkları yoktur. Seyyareleri, zerreler gibi kolay döndürür.” cümlesinin izahı nasıldır?

  28. "Her şeye kadîr öyle bir kudreti var ki; bütün eşyayı ihata etmiş ve Zât-ı Vâcib-ül Vücud'a lüzum-u zâtî ile ve fenn-i mantık tabirince zaruriyet-i nâşie ile lâzımdır, vâcibdir, infikâki muhaldir, imkânı yoktur." İzahı?

  29. "Meselâ; hararetin derece ve mertebeleri, soğuğun girmesi ve güzelliğin ise, çirkinliğin müdahalesi ile olması ve bu zâtî kudrete zıt olan acz, Ona yanaşması, hiçbir cihetle imkânı yok. " Devamıyla izah eder misiniz?

  30. "Vâcip ve mümteni olmayan, belki mümkün ve muhtemel olan şeylerin vücut ve ademleri, bir sebep bulunmazsa müsavidir, farkları yoktur." cümlesini izah eder misiniz?

  31. "Ve imkân dairesinde vücut ve ademleri müsâvi olmasından, Vâcibü’l-Vücudun hadsiz kudret-i ezeliyesi bir tek mümküne vücut vermesi kolaylığında bütün mümkünatın vücudu, ademin muvazenesini bozar, her şeye lâyık bir vücudu giydirir." Açıklar mısınız?

  32. "Hâlis hudut verildiğinden, tam intizam-ı ilmî ve irade kanunu içindedirler." Kanser hücreleri sınır tanımıyor mesela, burayı açar mısınız?

  33. On Beşinci Şua'da geçen, “…ve yıldızların zahiri ve hayali hareketlerine…” ifadesinde bahsedilen, yıldızların hayali hareketi nedir?

  34. "Bir bülbülü yaratan, bütün kuşları yaratan olabilir. Ve bir insanı halk eden ancak kâinatı icad eden Zât'tır." İzah eder misiniz, neden bülbül örnek verilmiş olabilir?

  35. "Haşirde bütün insanları diriltmesi bir nefsin ihyâsı derecesinde kolaydır. Çünkü vücut tabakalarından kuvvetli bir nev’in bir tırnağı, hafif bir tabakanın bir dağını eline alır, çevirir..." Bu bölümü izah eder misiniz?

  36. "Vücud tabakalarından kuvvetli bir nevin bir tırnağı, hafif bir tabakanın bir dağını eline alır, çevirir..." Bu cümle ile birlikte vücud tabakalarını açıklar mısınız?

  37. Önce İrâde mi, Yoksa Kudret mi Tecelli Eder?

  38. "Aynen öyle de kâinat ve bütün mahlûkatın icadında bütün mâniler bir cilve-i irade ve teveccüh-ü emr-i Rabbânîye karşı … o tek ağacı icad kolaylığında, kâinatı ve zemindeki enva-ı mahlûkatı icad eder, hiçbir şey ona ağır gelmez." İzah eder misiniz?

  39. "Nasıl ki, fennin tabirince ukde-i hayatiye namında bir cilve-i irade-i İlâhiyenin ve emr-i tekvînînin bir kanunuyla ve o emir ve iradenin teveccühleriyle koca bir ağacın şuursuz dal ve sert budakları, meyvelerine ve yaprak ve çiçeklerine zembereği ve mi

  40. Sitenizde Allah'ın ilim sıfatının şumulüne mümteniatın da girdiği ifade edilmiş. Vücudu ilmisi dahi olmayan mümteniatın ademi mutlak olması nedeni ile ilim sıfatının şumulünde olmadığını biliyordum. Açıklar mısınız?

  41. "Cüz'i bir ferd, hüsn-ü sanatça ve garabet-i hilkatçe umum bir neviden aşağı değildir." cümlesini izah eder misiniz?

  42. “Yani, ihata edilen cüz'iyat ve küll ve külliyatın içinde bulunan fertler ve tohumlar ve çekirdeklerin, ihata eden büyük külliyata nisbetleri, güya küçücük nümune ve gayet ince yazıyla çok küçük kıtada yazılmış...” İzah eder misiniz?

  43. "Yani, nasıl ki, faraza kàbil-i inkısam olmayan ve ilm-i kelâm ve felsefede cevher-i fert namını alan bir zerrede, ondan daha küçücük olan madde-i esiriye zerreleriyle bir Kur’ân-ı Azîmüşşan yazılsa..." Devamıyla izah eder misiniz?

  44. "Ve ahlâk-ı Muhammediyenin (a.s.m.) tam âmili ve mişvar-ı Ahmediyenin (a.s.m.) ve hilye-i Nebeviyenin (a.s.m.) hakikî lâbisi olduklarını gösterirler." İzah eder misiniz?

  45. “Mertebe-i imanlarını fiilen izhar ederler.” cümlesini nasıl anlamalıyız?

  46. "O zat daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan, zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulum-u evvelîn ve ahirine ve ledünniyat ve hakaik-ı eşyaya ve esrar-ı kâinata ve hikmet-i İlahiyeye vâris kılınmıştır." İzah eder misiniz

  47. "Envâr-ı Muhammediyeyi (a.s.m.) ve maarif-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ve füyuzât-ı şem-i İlâhîyi en müşaşa bir şekilde parlatması ve Kurânî ve hadîsî olan işarât-ı riyaziyenin kendisinde müntehî olması ve hitabât-ı Nebeviyeyi..." İzah eder misiniz?

  48. "Kur'ânî ve hadîsi olan işarât-ı riyaziyenin kendisinde müntehî olması ve hitabât-ı Nebeviyeyi (a.s.m.) ifade eden âyât-ı celîlenin riyazî beyanlarının kendi üzerinde toplanması..." cümlesini yorumlar mısınız?

  49. Üstad için neden bu kadar övgü söylenmiştir, bu övgülerden "şecere-i risaletin bir son meyve-i münevveri" ifadesi, Üstadı -haşa- peygamber gibi göstermez mi?

  50. “O zât hizmet-i imaniye noktasında risaletin bir mir'ât-ı mücellâsı ve şecere-i risaletin bir son meyve-i münevveri...” şeklinde devam eden paragrafı açıklar mısınız?

  51. "Ankara ehli vukufu Risale-i Nur'a ait kerametleri inkar edememişler. Böyle şeyler kitapta yazılmamalı idi, keramet izhar edilmez, diye tenkit etmişler." deniyor. Bu kerametlere örnekler vererek izah eder misiniz?

  52. "Binler selâm ve dua ederek Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ederiz, dualarını rica ederiz." Üstadımız tebrikleri genelde başta yapardı, bu mektupta sonda zikretmesinin sebebi ne olabilir?

Yükleniyor...