"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Sâni'in vahdetine en sadık şahidlerden birincisi: Cüz'î ve küllî eşyalarda görünen vahdetlerdir..." Devamıyla izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İ’lem eyyühe’l-aziz! Sâniin vahdetine en sadık şahitlerden birincisi, cüz’î ve küllî eşyalarda görünen vahdetlerdir. Çünkü, herhangi birşey zerreden âleme kadar vahdetle muttasıf ve alâkadardır. Öyle ise, Sânide de vahdet var. Öyle ise Sâni Ehaddir."(1)

Cüz ve Küll: Cüz’, parça, küll ise bütün demektir. İnsan bedeni küll’dür, bir tek azası ise o küll’den bir cüz’dür. Bedeni yaratan kim ise o azayı da yaratan odur. Kâinat bir külldür. Sistemler onun cüzleridir. Güneş Sistemi bir külldür, gezegenler onun cüzleridir.

Küllî ve Cüz’î: Küllî bir şahs-ı manevîdir, bir nev’e verilen isimdir. Cüz’î ise o küllînin bir ferdidir. “İnsan” dendiği zaman insan nev’i bir bütün olarak hatıra gelir; yâni küllî bir mâna anlaşılır. Her bir insan ise o küllînin bir ferdidir. Bir fert kimin mülkü, kimin san’atı ise onun dâhil olduğu nev’in tamamı da onun mülkü, onun esiridir.

Üstad Hazretlerinin “tecerrüd sırrını” açıklarken verdiği misali konumuza tatbik edebiliriz:

“Meselâ, iğne gibi bir balık, balina balığı gibi, o mahiyet-i mücerredeye mâliktir; bir mikrop, bir gergedan gibi, mahiyet-i hayvaniyeyi taşıyor.”(2)

Balık dendi mi bu mücerred bir mahiyettir, yâni bir mânadır, bir nev’in ismidir. Balina balığı ise o küllî mânanın cüz’î bir ferdidir ve müşahhastır.

Bu konuda âlimlerimiz şöyle bir inceliğe de dikkat çekerler: Cüz’e küllün ismi verilmez; cüz’î ve küllî ise aynı isimle yâd edilirler. Yâni, insanın bir organına, meselâ ayağına insan denilmez. Ama bir tek insana da insan denilir, bütün insan nev’ine de.

“Çünkü herhangi bir şey zerreden âleme kadar vahdet ile muttasıf ve alâkadardır. Öyle ise, Sâni'de de vahdet var. Öyle ise, Sâni' Ehad’dir.”

Bir insanın bütün azalarının vahdetinden bir tek beden ortaya çıktığı gibi (cüz’-küll), bir nev’in bütün fertlerinin birlikte düşünülmesiyle de ayrı bir vahdet tablosuyla karşılaşılır. Küllinin bir ferdini kim yaratmışsa, o nevin tamamını da o yaratmıştır.

Koyun denildi mi, bir koyunu kim yaratmışsa, bütün koyunları yaratan da odur.

Atom dendi mi, bir atomdaki sistemi kim kurmuş ise, bütün atomları da o yaratmış ve tanzim etmiştir.

Hücre denildi mi, bir tek hücreye kim hayat veriyorsa, bütün hücrelere hayat veren de odur.

Ve nihâyet, yıldız denildi mi, bir yıldız kimin mülkü, kimin sanatı ise bütün yıldızlar âlemi de onundur.

Dipnotlar:

(1) bk. Mesnevi-i Nuriye, Zeylü'l-Hubab.
(2) bk. Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz, İkinci Maksat.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 4.783
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

nur.sever
mesela koyun ya da gül ya da su vb deyince dünyanın neresi olursa olsun genel özellikleri aynı şeyler aklımıza gelıyor bu da bır çeşıt vahdettir bütün koyunlar ya da bütün güller ya da bütün sular tek bir elden çıkmış ki vahdet sırrını gösteriyorlar..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...