Zeylû'l-Hubab
İçerikler
-
"Öyle bir Allah'a hamd, medh ve senâlar ederiz ki, şu âlem-i kebîr O’nun îcadıdır. Ve insan denilen şu küçük âlem de O’nun ibdâ’ıdır. Biri inşâsı, diğeri binâsıdır..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"İnsan denilen şu küçük âlem de Onun ibdâıdır. Biri inşâsı, diğeri binâsıdır. Biri san’atı, diğeri sıbgasıdır." Burada neden sıbgaya benzetiliyor, binanın yanında boya teferruat değil mi?
-
"Her kim kendisini Allah’a mal ederse, bütün eşya onun lehinde olur. Ve kim Allah’a mal olmasa, bütün eşya onun aleyhinde olur." ifadesini izah eder misiniz?
-
"Allah'a mal olmak ise, bütün eşyayı terk ve her şeyin ondan olduğunu ve ona rücu ettiğini bilmekle olur." İzah eder misiniz?
-
"Evet, bir misâfir, ev sâhibinin iznine ve rızâsına muvafık olmayacak derecede, yemeklerde ve sâir şeylerde isrâf edemez." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Gözleri küsûf tutmuş bazı adamlar, gözleri önünde vukua gelen gayr-ı mahdut hususî haşr ü neşirleri kör gözleriyle gördükleri halde, kıyamet-i kübrâyı ve haşr-i umumîyeyi nasıl istiğrab ediyorlar?.." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Eğer insanlarda olduğu gibi o meyvelerde de vahdet-i ruhiye olmuş olsaydı, geçmiş ve gelen yeni meyveler birbirinin aynı olmaz mıydı?" cümlesindeki "vahdet-i ruhiye"yi açıklar mısınız?
-
"Ve kezâ mânevî asansörler ile lâzım olan erzak ve gıdalarını ağacın yüksek dallarına çıkartmakla..." İzah eder misiniz?
-
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Kur’ân-ı Mu'ciz’ül-Beyan'ın her bir sûresi, bütün Kur’ân’ın münderecâtını icmâlen ihtiva ettiği gibi, sâir sûrelerde zikredilen makasıd ve mühim kıssaları da tazammun etmiştir." Devamıyla izah eder misiniz?
-
“Cenâb-ı Hakk’ın mahlukatındaki tasarrufu, yalnız bir emir ve irade ile olur. Bizzât mübaşereti yoktur. Şemsin kâinatı tenvir ettiği gibi.” İ'lem'i izah eder misiniz?
-
"İnsan, yaşayış vaziyetince, bir dağdan kopup sel içine düşen veya yüksek bir apartmandan düşüp yuvarlanan bir şahıs gibidir. Arz sefinesi de sür'atle giderken تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِ âyetini okuyor..." Devamıyla izahı?
-
"Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor." İzah eder misiniz?
-
"Ancak küre-i arzı harekete getiren, felek çarklarını durdurmaya ve şems ve kamerin yerleştirilmesiyle zamanın hareketini teskin ettirmeye ve vücudun şahikalarından yuvarlanıp gelen..." İzah?
-
"O’nun marifetiyle elemler lezzetlere inkılâb eder... Evet, O’nun mârifeti olmazsa, ulûm evhama tahavvül eder... Ferşten arşa, ezelden ebede kadar en geniş dairelerde insanın vazifesi, yalnız duâdır." İzah eder misiniz?
-
"Evet, Allah’a abd ve hizmetkâr olana her şey hizmetkâr olur." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Çocuğun, eli yetişemediği bir şeyi peder ve validesinden istediği gibi, abd de acz ve fakriyle Rabbine iltica eder ve Hâlıkından ister." İzah eder misiniz?
-
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Eşyada görünen nev'î ve ferdî vahdetler, Sâni'deki sırr-ı vahdetten neş'et etmiştir. Çünkü kuvvet dağılmıyor. Bir kısmına çok, bir kısmına az sarf edilmekle kudrette, kuvvetin tecezzi ve inkısamı olmuyor..." İzah eder misiniz?
-
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Sâni'in vahdetine en sadık şahidlerden birincisi: Cüz'î ve küllî eşyalarda görünen vahdetlerdir..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Küre-i arz mağazasından me'kûlât ve meşrûbât ve libâs ve sâir ihtiyaçlarınızı temin ediyorsunuz. Parasız aldığınız bu malları İlâhî hazineden almayıp birer birer esbaba yaptıracak olursanız..." İzah eder misiniz?
-
"Öyle ise, bu ziyafet-i âmme ve bu feyz-i âmmın bir kör kuvvetten neş'et etmesi ve bu eşyanın semerâtı sel gibi akıp ittifakı ve tesâdüfün eline havâlesi muhâldir." İzah eder misiniz?
-
"Çünkü o eşyanın intizamlı hakîmane teşahhusatı ve şuurkârâne muhkem hususiyâtı kör tesadüf ve ittifakı reddediyor." İzah eder misiniz?
-
"Sebebin halkı ve sebebiyetinin takdiri ve müsebbebin vücuduna lâzım olan şeylerle teçhizi, kudretine nispetle zerreler ve şemsler müsâvi olan Zâtın "Kün" emriyle müsebbebi halk etmesinden daha kolay, daha ekmel, daha âlâ değildir." İzah eder misiniz?
-
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Dünyada görülen bilhassa nebatî ve hayvanî hayatlarda müşahede edilen ademler, idamlar, tebeddül ve teceddüd-ü emsalden ibârettir. İmânlı olan kimselere göre zeval ve firakın acısı değil..." İzah eder misiniz?
-
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Asabiyet-i cahiliye, birbirine tesanüd edip yardım eden gaflet, dalâlet, riya ve zulmetten mürekkeb bir macundur. Bunun için milliyetçiler, milliyeti mâbud ittihaz ediyorlar. Hamiyet-i İslâmiye ise,.." İzah eder misiniz?
-
"Ehl-i ilhad ile ve bilhassa Avrupa mukallidleriyle münazara ile iştigal edenler büyük bir tehlikeye mâruzdurlar. Çünkü nefisleri tezkiyesiz ve emniyetsiz olması ihtimaliyle tedrîcen hasımlarına mağlûp olur ki, bîtarafâne muhakeme denilen..." İzah?
-
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! Bu küre-i arz misafirhanesi, insanların mülk ve malı değildir... İnsanlar, o Sultan-ı Ezelî'nin makasıdına çalışan amelelerdir..." İzah eder misiniz?
-
"Eyyühe’n-nefs! Sen her bir eserde müessirin azametini görmek istiyorsun; fakat, haricî olan manaları zihnî manalarda arıyorsun..." cümlesini devamıyla izah eder misiniz?
-
"Esmâ-i Hüsnânın herbirisinde bütün esmânın şuââtını görmek istiyorsun. Herbir lâtifenin zevkiyle bütün letâifin zevklerini zevk etmek istiyorsun." İzah eder misiniz?
-
"Bir nimetin umumî ve herkese şâmil olması, kıymetinin azlığına ve ehemmiyetsizliğine delâlet etmez. Ve o nimetin bir kasd ve iradeden gelmemesine emare olamaz..." Devamıyla izah eder misiniz?
-
"Her bir zîhayatın hayatında gayr-ı mütenahi gayeler vardır. Bu gayelerden zîhayata âit ancak binde birdir. Bâki kalan gayeler, gayr-ı mütenahi olan mâlikiyeti nisbetinde hayatı îcad eden zâta aittir. Öyle ise, büyük bir mahlukun..." Devamıyla izah?
-
"İnsanın zihnine bazen şöyle bir vesvese gelir, der: Sen de âdi ve böcek gibi bir hayvansın. Hayvanlardan fazla ne kıymetin var? Hem de semâvat ve arzı yed-i kudretine alan Hâlık-ı Zülcelâl'e karşı ne meziyetin ve ne gibi bir hizmetin var ki!.." İzah?
-
"İnsan gayr-ı mütenahî acz ve fakrıyla beraber Cenâb-ı Hakk'a îmanıyla, kudret ve gına ve izzetine mazhar olmuştur." İzah eder misiniz?
-
"İnsan, hayvaniyetten terakki edip halife-i zemin olmuştur." cümlesini izah eder misiniz?
-
"Cenâb-ı Hak ihata-i kudret ve azametiyle insanın duasını işitir, hâcâtını görür. Ve semâvat ve arzın tedbiri, o insanı da düşünmeye mâni değildir." İzah eder misiniz?
-
Cenâb-ı Hakk'ın cüz'îyyât ve hasis emirler ile iştigalini izah eder misiniz?
-
"Ve gayr-ı mütenahî acz ve fakrı olan insan, gayr-ı mütenahi kudret ve gına ve azameti olan Cenâb-ı Hak'la münâsebeti ne kadar latîftir." İzah eder misiniz?
-
"En büyük lûtfu en büyük azamete, en yüksek şefkati en yüksek ceberûta idhâl ettiği gibi, nihayetsiz kurbu nihayetsiz bu’d ile cem edip, zerreler ile şemsler arasında uhuvveti tesis etmiştir." İzah eder misiniz?
-
"Îmana ait bilgilerden sonra en lâzım ve en mühim a'mal-i sâlihadır. Sâlih amel ise, maddî ve mânevî hukuk-u ibâda tecâvüz etmemekle, hukukullahı da bihakkın îfâ etmekten ibarettir." İzah eder misiniz? "Maddî ve mânevî hukuk-u ibâd" ne demektir?
-
"Ecnebîlerden alınan maddî bilgiler, san'at ve terakkiyâta ait ise, lâzımdır. Sefahete dâir ise muzırdır." İzah eder misiniz?