"İsa Aleyhisselâmın nüzûlü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez." Hz. İsa kendini bilecek mi? Tüm mü'minler göremeyecek mi?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâmın nüzûlü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. Hattâ Deccal ve Süfyan gibi eşhâs-ı müthişe, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar."(1)

Burada “Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâmın nüzûlü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu,.." cümlesine kadar mâna onun inişi ve İsa (as) olduğu mânası hâkimdir. Virgülden sonra ise; başkaları için “nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez” ifadesi açık bir şekilde başkalarına işaret ediyor. Yoksa Hz. İsa (as)’ın kendisini bilmemesi mânasız ve hatalı olur.

Yani bu cümleden, Hazret-i İsa (as)’ın kendinin İsa (as) olduğunu bilmediği mânası kat’iyetle çıkmaz. İmanın nuru ile başkaları bilebilecekken, Hazret-i İsa (as)’ın kendini bilememesi çok abes olur.

Ama Süfyan ve Deccal için bu mâna doğrudur. Yani bu şahıslar Deccal ve Süfyan olarak değil, dava ve fikir adamı olarak hareket edecekler.

“Hazret-i İsa Aleyhisselâm geldiği vakit, herkes onun hakikî İsa olduğunu bilmek lâzım değildir. O’nun mukarreb ve havassı, nur-u iman ile onu tanır. Yoksa bedahet derecesinde herkes onu tanımayacaktır.” (Mektubat)

İman ve Kur'an'a hizmet etmenin kudsiyetini her mü’min bilir. Ancak her mü’min aynı ölçüde iman ve Kur'an davasında mücadele etmez. Demek hizmetin kudsiyetine de inanmanın bir derecesi vardır. İşte o imanın inkişafı nisbetinde, hizmet ehliyle bir alaka ve nisbeti olur. Bu alaka nisbetinde de onları tanır ve yakın olur.

Demek ki, Hz. İsa’nın yeryüzüne indiğini herkes değil, yakınında bulunan bazı kimseler ‘imanın nuru’ ile bileceklerdir.

Allah’ın seçip gönderdiği her mübarek peygamber gibi, Hz. İsa da üstün ahlakın bütün vasıflarını taşır. Onu diğer insanlardan ayıran en mümtaz vasıf, onun yüksek şahsiyeti olacaktır. O’nun sahip olduğu kuvvetli imanının nuru yüzüne aksedecektir. Onu görenler müstesna bir insanla karşılaştıklarını anlayacaklardır.

Allah, diğer tüm elçilerine olduğu gibi, Hz. İsa’ya da yardım edecek ve onun ne kadar emin bir insan olduğunu zamanı geldiğinde insanlara gösterecektir. Allah’ın elçisi Hz. İsa’yı bekleyen mü’minler için yol gösterici bir başka işaret de onun her işinde muvaffak olmasıdır.

Bir komutanı en iyi bilen askerdir. Bir öğretmeni en iyi tanıyan ise öğrencisidir. Mehdiyi de en iyi tanıyacak olan elbette onunla birlikte hizmet edenler ve ona hizmet noktasında yakın olanlardır.

"Mü’minin ferasetinden kaçının, zira o imanın nuruyla bakar."( Tirmizî, Tefsir, Suretu'l-Hicr, 6) gözlüğünü kullanan mü’minler bilecektir. Fakat el feneri de bir nurdur, projektör de bir nurdur. Birincisiyle bakanlar, elbette ki ikincisiyle bakanların gördüklerini göremezler.

(1) bk. Şualar, Beşinci Şua.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 14.288
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

osmannur
Allah-u Ekber Allah razı olsun abi.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
drerkan
Hz. isa büyük mehdinin arkasında namaz kılacak diye bir bilgi varmı?varsa kılmışmıdır?(abiler kıldığını söylemişler diye bir sohbette geçmişti?)
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Bu konuda söylenen şeyler yorumdan öteye geçmez diye düşünüyoruz. Ve biz acizane Üstadımız ve onun mukarreb talebeleri olarak anlıyoruz. Yani onlar Hazreti İsa (as)'ı görmüşlerdir diye düşünüyoruz. Arife işaret yeter.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...