"İşte bu maddî menfaati arzu edip muntazır kalmak, sonra nefs-i emmâre, hodgâmlık cihetiyle, o menfaati başkasına kaptırmamak için, hakikî bir kardeşine ve o hususî hizmette arkadaşına karşı bir rekabet damarı uyandırır..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte bu maddî menfaati arzu edip muntazır kalmak, sonra nefs-i emmâre, hodgâmlık cihetiyle, o menfaati başkasına kaptırmamak için, hakikî bir kardeşine ve o hususî hizmette arkadaşına karşı bir rekabet damarı uyandırır. İhlâsı zedelenir, hizmette kudsiyeti kaybeder, ehl-i hakikat nazarında sakîl bir vaziyet alır. Ve maddî menfaati de kaybeder."(1)
Allah rızasını kazanmak maksadı ile iman hizmetine girenlerin, maddî bir menfaati kalben bile arzu etmesi veya öyle bir beklenti içine girmesi ihlas ve samimiyet ile bağdaşmaz. Işık ile karanlık tabiatları itibari ile nasıl bir arada olamaz ise, ihlas ile maddî menfaat de aynı kalpte bir arada olamaz.
Maddî menfaati asıl gaye haline getiren birisi, bir başkasını istemez, ona karşı rekabet damarı depreşir. Böyle çirkin hissiyat ve rekabetlerin olduğu bir yerde de hizmetin safiliği bozulur, kutsiyeti kaçar, adi ve bayağı hissiyatların yarıştığı bir ortam haline dönüşür. O hizmet içinde bulunan hakikat ehli insanlar, bu tip insanlara karşı soğuk bakar, onların bu çirkin halinden nefret ederler, dolayısı ile maddî menfaat de uçup gider. Yani umduğunu da sevabı da kaybeder.
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Birinci Lem'a.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü