"Kalem-i kudretin hadsiz ve harika ve muntazam yazılarına bir sahife olur ve zerreleri, o kalemin uçları ve zerrelerin vazifeleri dahi, kalem-i kaderin noktaları bulunur." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Bir hava zerresinin bir anda bütün sesleri işitmesi ve diğer zerrelere bildirmesi, insan aklının alamayacağı harika bir iştir. İnsan, birisiyle konuşurken diğerinin konuşmasını anlamaz, bir anda iki kişiyle konuşamaz, iki konuşmayı birlikte değerlendiremez.

İnsanda bulunmayan bir meziyet ve hasiyetin cansız hava zerrelerinde bulunması, ancak o zerrelerin “Hâlıkının izniyle ve kuvvetiyle” iş görmeleri ve ona “intisab ve istinad” etmeleriyle izah edilebilir. Yani bu işleri yapan, ancak, kudreti ve bütün sıfatları nihayetsiz olan Allah’tır. Atomlar onun emriyle iş gören birer memurdurlar. Güneş'in ziyasını aksettiren aynalar gibi, onlar da Hâlık'ın ilim, irade ve kudretine birer ayna olmuşlar ve bu sayede bu kadar işi, birlikte ve gayet kolayca yapma imkânına kavuşmuşlardır.

Üstad Hazretleri, bir neferin padişaha istinat ettiğinde, onun ordularının kuvvetini arkasında bularak bir şahı esir edebileceğini beyan ederek, intisabdaki kuvveti çok güzel ortaya koyar. İşte hava zerreleri de sonsuz bir kuvvete ve ilme istinad ettiklerinden, nihayetsiz denecek kadar çok işi “bir anda şimşek süratinde ve هُوَ telâffuzu” kolaylığında, birlikte görebilirler. O intisab ile hava sayfası, “kalem-i kudretin hadsiz ve hârika ve muntâzam yazılarına bir sahife olur.” Kudret kalemi, o sayfada milyonlarca kelimeyi birlikte yazar.

Bir ağaç da o kudret kaleminin önünde bir sayfa gibidir. Bahar mevsiminde bütün çiçeklerin birlikte açmaları gösteriyor ki, o kalemin işleyişi beşerin yazı yazmasına benzemez.

Biz bir anda bir harf yazar, daha sonra diğerini yazmaya başlarız. Çünkü irademiz cüz’îdir, yani bir anda iki şeyi irade edemeyiz. Kudretimiz de iradeye bağlı olarak bir anda ancak bir iş yapabilir, o da cüz’îdir. Ama gözümüzle görüyoruz ki, ağacın en alt kısmındaki bir çiçek yahut yaprakla, en üstünde bulunanlar, küllî bir irade ve muhit bir kudretle birlikte yazılıyorlar.

İşte o kalem sahibi, yeryüzü sayfasında nihayetsiz bitkileri birlikte yazdığı gibi, insan bedeninde yüz trilyon kadar hücrede yine birlikte iş görmekte, denizde balıkları beraber yüzdürmekte, semada kuşları birlikte uçurmakta, gezegenleri yine birlikte döndürmekte ve böyle daha nice birbirinden farklı, hatta bazen birbirine zıt işleri beraber yapmakta, birlikte icra etmektedir.

İşte o kudret kalemi, hava sayfasında da bütün sesleri birlikte yazmakta, bütün işleri beraber görmektedir.

Sonsuza göre az-çok, büyük-küçük farkı yoktur. Bu mefhumlar, sınırlı olan varlıklar içindir.

"Zerrelerin vazifeleri dahi, kalem-i kaderin noktaları bulunur." Bu cümlede de hem zerrenin hem de kaderin derin manaları nazara verilmiştir. Şöyle ki;

Nasılki harfler noktaların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. aynı şekilde yaratılan herbir zerre veya atom, adeta Allah'ın kendisine takdir ettiği vazifelerin noktalarından teşekkül eden bir harf gibidir. Mesela, bir hava zerresinin; ciğerlere hayat kaynağı olması, elektriği, sesi, ısıyı taşıması, tohumlaşmaya vesile olması, görüntüleri nakletmesi, çekme ve itme faaliyetlerine vesile olması gibi bütün vazifelerin herbirisi kader kaleminin bir noktası gibi olup birleşiminden âdeta o zerre harfi meydana gelmiş oluyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 6.986
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...