"Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirâne iftihar etmektir..." cümlesini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Burada meziyet ve faziletlerin insana nispeti mecazidir. Hakikat noktasında meziyet ve faziletlerin gerçek sahibi Allah’tır. Lakin bu meziyet ve faziletlere, insan mazhar olduğu için, mecazi bir şekilde insana atfediliyor.
Diğer bir husus; insanın çok az da olsa niyet ve iradesi işin içinde olmasından dolayı, insan kendisine bir hisse çıkarıyor. Şayet kul ihlas ve samimiyet ile talep ve dua ederse, Allah fazilet ve meziyetleri sanki kul yapmış ve icat etmiş gibi ondan sayıp, onun hanesine yazıyor. İşte bu noktadan meziyet ve faziletler, insana izafe ediliyor, yoksa yaratma ve icat noktasından değil.
İnsan bu fazilet ve meziyetleri kendi üstünde değil de kardeşinin üstünde görürse, kendi fazilet ve meziyeti gibi bilip iftihar etmelidir, bu da insanın kemalatının bir işareti, bir alametidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Bir kişinin, kardeşinin meziyet ve faziletleriyle iftihar etmesi güzelken, kendi meziyet ve faziletleriyle iftihar etmesi kötü, hem de çok kötü müdür? Yani yalnızca başkası için yapınca mı güzel olabilir bu tavır ?
Kişinin kendi fazileti ile İftihar etmesi şükür anlamında ise tahdis-i nimet kabilinden caiz olabilir ama kibir ve gurura müncer ise o zaman caiz olmaz.