"Kendimizi, Kur’ân’a hizmetimiz için Hizbü’l-Kur’ân, Hizbullah dairesinde bulmuşuz." ifadesinden; bazıları, şimdiki Hizbullahçıları kastettiği mânasını çıkarıyorlar; ne dersiniz?

Değerli Kardeşimiz;

Risale-i Nur'un tamamına ve Üstadımızın hayatına bakarsak, bugünkü Hizbullah ile Üstadımızın arasında hiçbir münasebetin olmadığını rahatlıkla görürüz.

Ayrıca "Hizbullah" Kur’an’a ait bir ifadedir, kimsenin tapulu ismi değildir.

"Hizbullah", Allah için din uğrunda ciddi gayret sâhibi olan ve Ehl-i sünnet çizgisinde Kur’an ve sünneti kendine rehber alan mücahid cemaat demektir. "Hizbü'l-Kur'an" tabiri de aynı mânada kullanılır. Kur'an-ı Kerim'de Maide, 5/56 ve Mücadele, 58/22 ayetlerinde zikredilir.

Nur talebeleri siyasetten uzak, şiddetten beri ve paktır. Nur talebelerinin tek derdi, iman hakikatlerini Müspet hareketle muhtaç gönüllere ulaştırmaktır.

Bektaşi gibi, altı bin küsur sayfalık Risale-i Nur içinden bir iki kelimeyi cımbızla seçip "Bak, bunlar da böyledir!.." demek, tam bir safsata ve mağlata-yı şeytanîdir. Böyle asılsız ve mesnedsiz propagandalara itibar etmemek gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü