"Hafif cezayı çektiren ve katiyen mahrem tutulan Tesettür Risalesi" içerik olarak saklanması gereken bir şey değil ki, burayı nasıl anlayabiliriz?
Değerli Kardeşimiz;
"İkinci Madde: Kararnamenin itirafıyla, Kastamonu zabıtasının rapor ve tasdikiyle, hiç neşrolunmayacak tarzda odun ve kömür yığınları altında ve mıhlı sandıklarda bulunan ve Eskişehir Mahkemesinin tetkikinden ve tenkidinden geçen ve bir hafif cezayı çektiren ve katiyen mahrem tutulan Tesettür Risalesi ve Hücumat-ı Sitte ve Zeyli risalesi gibi kitaplardan bazı cümlelerine yanlış mana vererek, dokuz sene evvelki zamana bizi götürüp, cezasını çektiğimiz suçla mesul etmek istiyor." (Şualar, On İkinci Şua)
Bazı davranış ve tutumlar kendi döneminin şartları ve olağan akışları ile izah edilebilir. O dönemde dinin ve dindarların üzerinde büyük bir baskı ve zulüm vardı. Harf inkılabı, kılık kıyafet inkılabı gibi birçok haksız ve yersiz kanunlar, Müslüman topluma zorla ve baskı ile dayatılıyor karşı gelenler ya idam ya hapis ya sürgün ile cezalandırılıyordu.
Üstad'ımızın bazı eserlerini gizlemek istemesi o dönemin şartları açısından gayet mantıklı ve anlaşılır bir tutumdur. Elbette bu gizlemek şartlara göre gelip geçici bir durumdur. Nihayetinde bu eserler neşredilip ilan edilecekti. Ama gerek zamanın şartları açısından gerek tedbir ve "sırran tenevveret" kaidesi açısından bazı telifatlar gizlenip saklanıyordu.
"Sırren tenevveret", kelime olarak, gizli aydınlanma ve nurlanma demektir. Risale-i Nur'da sırren tenevveretin manası, müsbet hareket, asayişe zarar vermeden, gürültü patırtı çıkartmadan, gösteriş ve nümayişten uzak, devlet ve resmî müesseselerle mümkün mertebe karşı karşıya gelmemek olarak anlayabiliriz.
Nur hareketi, fırtına gibi eserek, etrafı dağıtarak, ortalığı karıştırarak değil; Nur gibi, Güneş'in ışığı gibi, fark ettirmeden, okşayarak, kalpleri ve gönülleri ısındırarak ve sevdirerek yayılma istidadı gösteren bir sevgi ve tamir hizmetidir.
Yargılama üç-beş ay sürüyor ve mahkeme heyeti Ağustos 1935'te onun hakkında tesettürle alakalı ayetin tefsirini (Tesettür Risalesi) gerekçe göstererek “kanaat-i vicdaniye” ile 11 ay hapse hükmediyor.
Üstad Temyiz / Yargıtay başvurusunda, mahkeme kararını "...Bediüzzaman itiraz etmiş ve bu cezanın bir beygir hırsızına veya bir kız kaçırıcısına layık olduğunu belirterek, ... " (bk. Tarihçe-i Hayat, Eskişehir Hayatı) diye kinayeli biçimde eleştirerek, aleyhindeki suçlamalar sabitse idamına veya müebbet hapsine, değilse beraatine hükmedilmesini istiyor. Ancak başvurusu iki ayın sonunda reddediliyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü