"Küfür, gayr-ı mütenahi nimetlere küfran olduğundan" deniyor. Hâlbuki gördüğümüz nimetler sayılı değil mi? Gördüğümüz bütün nimetler sınırlı değil mi?
Değerli Kardeşimiz;
"Gayri mütenahi nimetler" tabirini iki şekilde anlamak mümkündür:
Birisi; cennet ve nimetlerinin sonsuzluğudur. Nimet sadece bu dünya ve içindekilere münhasır değildir. Ölüm geçici bir sönmek olup, ebedî hayatın başlangıcıdır. Ebedî hayatta ise nimetler gayr-i mütenahidir. Kâfir küfrü ile sadece dünya nimetlerini değil, bekaya ait gayr-ı mütenahi nimetleri de inkâr ediyor. Bu noktadan baktığımız zaman "gayr-ı mütenahi nimetler" tabiri zahiri üzerine anlaşılabilir.
İkincisi; İster Kur'an’da olsun, ister hadiste olsun, isterse Risale-i Nur'da olsun, bu gibi rakamlar temsilîdir. Yani hakikati ifade etmede bir vasıtadırlar. Yoksa matematikte olduğu gibi aritmetik bir kıymet ifade etmezler. Bu gibi tabirler sadece maksada işaret için kullanılan temsillerdir. Bu gibi rakamlar ve tabirler ekseriyetle kesret için kullanılırlar. Yani bir şeyin çokluğuna ya da ehemmiyetine işaret için sarf olunurlar.
İş yeri sahibi bir işçiyi işe alırken maaşı hususunda net konuşur, yuvarlak bir rakam kullanmaz. Alacağı ücret ne ise onu tam olarak ifade eder, hatta sözleşme yapar. İş yeri sahibi yuvarlak bir rakam kullansa abes olur.
Bir istatistikçi ise, değerlerin tesbitinde tahminî ve yuvarlak bir rakam kullanır. Bu istatistikçiden net bir rakam ya da değer istemek bu ilme uygun olmaz. Zira bu ilim rakamların kesinliği ile değil, tahminî değerler ile uğraşır.
Risale-i Nur gibi tefsirlerde, tıpkı istatistik ilmindeki gibi rakamlar net ve tam olmaz, olması da gerekmez. Bu gibi eserlerde maksat, insanlığı hayra ve güzele teşvik olduğu için, maksada hizmet için kullanılır ve ikinci planda kalır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü