Kur'an-ı Kerim'in mükemmel bir belagatı olduğunu ve başka bir insanın bunu yazamayacak seviyede olmasını nasıl anlarız?
Değerli Kardeşimiz;
"Üçüncü tarik: Belâgat imamlarından meşhur Câhız'ın tahkikatına göre, Arap edip ve beliğlerinin Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın dâvâsını kalemle iptal etmeye tarife gelmez derecede ihtiyaçları vardı. Ve o Hazrete karşı olan kin, adavet ve inatlarıyla beraber, en kolay, en yakın, en selim olan kalem ve yazı ile muarazayı terk ve en uzun, en müşkül, en tehlikeli ve şüpheli seyf ve harp ile mukabeleye mecburen iltica ettiler. Suret-i kat'iyede bundan anlaşıldı ki, Kur'ân'ın benzerini yapmaktan âciz kalmışlardır. Zira, her iki yolun arasındaki farkı bilmeyenlerden değildiler."
"Binaenaleyh, birinci yol iptal-i dâvâ için daha müsait iken onu terkedip, hem malları, hem canları tehlikeye atan başka bir yola sülûk eden, ya sefihtir -halbuki Müslüman olduktan sonra siyaset-i âlemi eline alanlara sefih denilemez- veya birinci yola sülûktan kendilerini âciz görmüşlerdir. Onun için kalem yerine seyfe müracaat etmişlerdir." (İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Sûresi 23. Ayet Tefsiri)
Üstad Hazretlerinin, Cahız gibi bir belagat üstadının lisanı ile söylediği bu sözler, Kur’an’ın belagat noktasından insanlar tarafından taklit edilmesinin imkânsız olduğunu, çok kati bir surette gösteriyor. Zira Arapların dâhileri ve belagatta da üstad olan bu insanların, bir iki kalem oynatmak gibi kolay bir yol dururken, en tehlikeli olan savaşı tercih etmeleri; Kur’an’ın kalem ile mağlup edilemeyeceğinin en bariz bir delilidir. Bizim gibi avam ve belagattan anlamayan insanların, en azından bu kıyas yolu ile Kur’an’ın belagat noktasından ne denli mükemmel ve mucize olduğunu anlaması mümkündür. Nitekim Üstad Hazretleri İşârâtü'l-İ'câz adlı eserinde bunun numunelerini ve delillerini çokça göstermiştir. Ayrıca Mucizat-ı Kur'aniye Risalesi (Yirmi Beşinci Söz) bu konuyu teferruatlı olarak ele almış ve çok harika bir tarzda izah etmiştir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar