"Kur’an, kulube kut ve gıda ve ukule kuvvet ve gına ve ruha mâ ve ziya ve nüfusa deva ve şifa olduğundan usandırmaz." cümlesini açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Kur’an kalplerin manevi gıdasıdır. Nasıl bedenimiz gıdasız yaşayamaz ise, insanın manevi kalbi de Kur’an hakikatleri olmadan yaşayamaz.
Kur’an, insanın aklına kuvvet ve zenginlik katar ve onu tamamlar. Kur’an’sız akıl nâkıstır, hakikatleri kendi başına idrak edip hazmedemez. Nasıl elektronik bir eşya, elektrik olmadan çalışamaz ise, Kur’an’sız bir akıl da manevi şeyleri anlama noktasında çalışmaz ve noksan kalır.
Kur’an, ruha su ve ışık gibidir. Nasıl insanın cesedi su ve ışık olmadan yaşayamaz ise, insanın ruhu da su ve ışık ehemmiyetinde olan Kur’an olmadan yaşayamaz, tekâmülünü tamam edemez.
Kur’an, aynı zamanda nefsin hastalık ve afetlerine karşı şifa ve devadır. İnsan ancak Kur’an’ın terbiyesi ile nefsini ıslah edip temizleyebilir.
Kur’an hakikatleri ekmek ve su gibi olup, insanı usandırmaz. Daima tekrar edilse de insan bundan lezzet alır. Açlığın devamlı olması, ekmek ve suyun devamlı olmasını nasıl iktiza ediyor ise, insanın kalp, ruh ve vicdanının açlığı da Kur’an gıdasının devamlı olmasını iktiza ediyor. Kur'an hakikatleri meyve gibi bir defa tadılacak gıdalardan değil, ekmek ve su gibi zarurî gıdalardandır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü