"Mesela, nasıl ki sehavetli, alicenap, müşfik bir zat, güzel bir ziyafeti, gayet fakir ve aç ve muhtaç olanlara vermek için, seyahat eden güzel bir gemisine serer..." Temsili açar mısınız?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Mesela, nasıl ki sehavetli, alicenap, müşfik bir zat, güzel bir ziyafeti, gayet fakir ve aç ve muhtaç olanlara vermek için, seyahat eden güzel bir gemisine serer. Kendi de üstünde seyreder."

"O fukaranın minnettârane tenaumları ve o aç olanların müteşekkirane telezzüzleri ve o muhtaç olanların senakârane memnuniyetleri, ne derece o kerim zatı mesrur ve müferrah eder, ne kadar onun hoşuna gider, anlarsın."

"İşte, küçücük bir sofranın hakiki maliki olmayan ve bir tevziat memuru hükmünde olan bir insanın mesruriyeti böyle ise, cin ve insi ve hayvanatı feza-yı âlem denizinde seyir ve seyahat ettiren ve bir sefine-i Rabbaniye olan koca zeminin üstüne bindirip, yüzünde hadsiz enva-ı matumatı câmi’ bir sofrayı serip, bütün zihayatı küçük bir kahvaltı nevinde o ziyafete davet etmekle beraber, gayet mükemmel ve bütün enva-ı lezaizi câmi’, sermedî, ebedî bir dar-ı bekada cennetleri, her birisini birer sofra-i nimet ederek hadsiz lezaizi ve letaifi câmi’ bir tarzda, nihayetsiz bir zamanda, nihayetsiz muhtaç, nihayetsiz müştak, nihayetsiz ibadına, hakiki yemek için ziyafet açan bir Rahmân-ı Rahîme ait ve tabirinde âciz olduğumuz maani-i mukaddese-i muhabbeti ve netaic-i rahmeti kıyas edebilirsin." (Sözler, Otuz İkinci Söz, İkinci Mevkıf.)

Cömert, yüksek seciye sahibi ve şefkatli bir zat, fakirlere yardım etmekten, onların her türlü ihtiyaçlarını görmekten ulvi bir zevk alır. Ve o muhtaçların kendisinden memnun olmalarından ve bu memnuniyetlerini medih ve senalarla ifade etmelerinden de ayrıca memnun olur. O zat, kendisine ihsan edilen bu güzel hali iyi değerlendirdiğinde, Cenab-ı Hakk’ın ebedî bir âlemde sonsuz ihsanatıyla müminleri sevindireceği ve bundan münezzeh ve mukaddes bir lezzet alacağı hakikatini uzaktan da olsa bir derece seyredebilir.

"Ebedî bir dar-ı bekada cennetleri" semanın tabakaları ve muhtelif galaksileri olduğu gibi cennetin de ayrı ayrı tabakaları vardır. Bu konuda Sorularla İslâmiyet’te neşredilen bir hadis-i şerîf şöyledir:

“İbn Abbâs’dan (r.a.) gelen bir rivayette, cennetin yedi tabakası olduğu haber verilmektedir. Bunlar, Firdevs, Adn Cennet'i, Nâim Cennet'i, Daru'l-Huld, Me'va Cennet'i, Daru's-Selâm ve İlliyyûn'dur. Bu tabakalardan her birinde, müminlerin yaptıkları iyi işler karşılığında yükselecekleri derece veya mertebeler vardır.” [bk. el-Beydâvî, Envâru't-Tenzîl, Beyrut (t.y.), I, 119.]

Burada İbn Abbâs'ın haber verdiği ve ayetlerde adları geçen cennet tabakaları, cennetin en yüksek tabakalarıdır. Çünkü bu tabakalarda da birçok tabaka vardır. Nitekim Allah Teâlâ`nın "Nâim Cennetleri" veya "Firdevs Cennetleri" şeklindeki çoğul ifade eden ayetleri buna delildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 917
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...