"Mesleğimizde firak yok. Sen nerede bulunsan, şu kardeşinle ellerinizdeki Sözler vasıtasıyla sohbet edebilirsin. Ben de istediğim zaman, seni yanımda..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Risale-i Nur mesleğine sadakat ve sebat ile dâhil olmuş Nur talebelerinin farklı mekânlarda, farklı zaman dilimlerinde olması, onların kardeşliğine ve manevî münasebetine mani değildir. Birisi batıda birisi doğuda birisi dünyada birisi ahirette de olsa, aralarındaki manevî irtibat asla kopmaz ve bozulmaz. Samimi ihlas ve kardeşlik duygusu, Nur talebelerinin önündeki bu manileri yerle bir edip, adeta bir mekânda bir zamanda bir boyutta bir araya getiriyor.
Bu birlik ve beraberliğin en mühim vasıtası ise Kur'an tefsiri Risale-i Nurlardaki iman hakikatleridir. Dünyanın öbür ucunda Risale-i Nurları okuyan bir Nur talebesi, beri tarafta okuyan bir diğer Nur talebesi ile manen münasebet ve irtibat içindedir. Nasıl ki, radyo vasıtası ile çok uzaklar yakın oluyor, aynı şekilde Risale-i Nurlar da manevî bir radyo gibi farklı mekânlarda bulunan Nur talebelerini biribiri ile irtibatlandırıyor.
Zübeyir Ağabey’in şu ifadeleri de bu manayı çok güzel bir şekilde özetliyor:
"Birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz cenupta, birimiz şimalde, birimiz âhirette, birimiz dünyada olsak, biz yine birbirimizle beraberiz. Kâinatın kuvveti toplansa bizi yüksek üstad Said Nursî'den ve Risale-i Nur'dan ve bizi bizden ayıramazlar. Zira biz Kur'ân'a hizmet ediyoruz ve edeceğiz. Âhiret hakikatine inandığımız için, mânevî olan bu sevgi ve tesanüdümüzü elbette hiçbir kuvvet sökemeyecektir. Çünkü bütün Müslümanlar saadet-i ebediye makarrında toplanacaklardır."(1)
Diğer bir mana olarak, Risale-i Nurları okuyan birisi; aynı imanı, aynı şevki, aynı fikri yaşadığı için, diğer kardeşinin nasıl bir ruh halinde olduğunu iyi anlar ve onunla kuvvetli bir münasebet kurar. Bir cihetle iki beden bir ruh oluyorlar. Zaten "Bir maksat için hareket edenler, biribirinin aynı hükmündedirler" mülahazasınca, bütün Nur talebelerinin hissiyat ve ruhiyatı aynı minval üzeredir.
(1) bk. Şualar, On Dördüncü Şua, Zübeyir'in Müdafası.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü