Mün’im-i Hakiki’nin tatlı nimetleriyle terahhum ve şefkatini göstermesine karşı, şükür ve hamd ile mukabele etmek, mertebelerini nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad Hazretleri, tekbir konusunda “Marifetimiz haricindeki kemalat-ı kibriyasının mücmel bir unvanıdır.” buyurur. Atomlardan sistemlere, çiçeklerden yıldızlara kadar her şey mü’minin ruhunda “hayret içinde bir marifet ve muhabbet” doğurur. Bunun en büyük misali, Allah Resulünün (asm.) miraçta söylediği “Seni noksan sıfatlardan tenzih ederim, ben seni hakkiyle tanıyıp bilemedim.” cümlesidir.
Bütün sema tabakalarını geçip arşı, kürsiyi görüp, cennet ve cehennemi seyredip bütün melekler âlemini müşahede edip, her safhada marifeti ve hayreti biraz daha artan Peygamber Efendimiz (asm.) manevî terakkisinin o zirve noktasında bu cümleyi dile getirmiş ve Allah’ın marifetinin nihayeti olmadığını bizlere ders vererek, “Bu konuda ne kadar terakki edilse yine azdır.” şuurunu hepimizin ruhunda geliştirmek istemiştir.
“Rahman’ın kendi rahmetinin güzellikleri ile kendini sevdirmesine” gelince, bu kâinatta cereyan eden ve bize Rabbimizi bildiren ve tanıttıran hâdiseler, bir cihetiyle de bize faydalar sağlayan mu’cizelerdir. Güneş hârika bir eser olmasının yanında, bizim için yine çok büyük bir rahmettir.
“İnsan ihsanın kölesidir.” buyuran Allah Resûlü (asm.), bu ihsanların, bu rahmet tecellilerinin insan kalbinde Allah sevgisini netice vermesi gerektiğini bizlere ders vermiş oluyor.(1)
Bir sonraki maddede “tatlı nimetlerden” söz edildiğine göre, bu maddede zikredilen rahmet tecellileri, nimetlerin çok daha ötesinde büyük ve ehemmiyetlidir. Yirmi Dördüncü Söz'de insan için en büyük rahmet tecellisinin “ademde kalmayıp vücuda gelmek”, yani “yoklukta kalmayıp var olmak” olduğu nazara verildikten sonra, varlığın mertebeleri sıralanır. Bunların en yükseğinin ise “Müslim sıfatıyla insan olmak” olduğu kaydedilir.(2)
Üçüncü maddede, “Mün’im-i Hakiki’nin tatlı nimetlerine” dikkat çekilir. Bunlara karşı şükür ve hamd ile mukabele etmemiz gerektiği ders verilir.
Dipnotlar:
(1) bk. Lem'alar, On Birinci Lem'a, Söz Basım Yay., s. 115.
(2) bk. Mesnevi-i Nuriye, Zeylü'l-Habbe.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü