“Niyette öyle bir hâsiyet vardır ki; seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder.” cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Seyyie; kötü ve kötülük, hasene ise güzel ve güzellik mânasına geliyor. Yalan söylemek zatında çirkin bir seyyie olduğu halde, iki kişinin arasını bulmak ve onları barıştırmak niyeti ile söylendiğinde hasene olur. Ancak, Üstad Hazretleri; “Maslahat için kizb ise, zaman onun neshetmiş” (1) diyerek bu kapıyı kapamış ve delil olarak da “bunun muayyen bir haddinin olmadığını” göstermiştir. Yani, iki kişiyi barıştırmak için yalan söylenebileceğine dair bir kapı açılırsa, başka faydalar için de yalan söyleme yoluna gidilme tehlikesi ortaya çıkar. Hatta bu kapı birçok haramların işlenmesine de yol açabilir.
O halde şöyle bir misal verebiliriz: Adam öldürmek büyük bir seyyiedir, çok kötü bir fiildir, ancak bu iş İslam’ın nurunu söndürmek isteyen küffara karşı yapılırsa, yani maksad “İ’la-yı kelimetullah” olursa, adam öldürme fiili hasene olur, “cihad” ismini alır.
Bir başka misal: Din aleyhine yazılmış bir kitabı okumak zararlıdır; kötü bir iştir. Ama bunda niyetimiz o kitaptaki yıkıcı ve menfi fikirlere cevap vermek olursa bu okuma fiili sevaba inkılâb eder.
Hasenenin seyyieye dönüşmesine gelince, Üstadımız, buna “gösteriş için yapılan ibadeti” misâl verir. İbadet hasenedir, riya ise seyyie. İbadet gösteriş için yapılınca hasene seyyieye döner.
Allah için cihad etmek büyük bir fazilet iken, bunun şan, şöhret yahut ganimet kazanmak için yapılması halinde “rıza riyaya”, “hasene, seyyieye” inkılâb eder.
(1) bk. Hutbe-i Şamiye, Üçüncü Kelime.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar