“Niyette öyle bir hâsiyet vardır ki; seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder.” cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Seyyie; kötü ve kötülük, hasene ise güzel ve güzellik mânâsına geliyor. Zatında kötü olduğu halde niyet ile hasene olan işler için, genellikle, şu misâl verilir: İki insanın arasını bulma niyetiyle yalan söylenebilir. Yalan zatında çirkindir, seyyiedir. Ama niyet hayırlı olunca o da hasene olur.
Yalanın yaygın olarak ve pervasızca söylendiği günümüz dünyasında, Üstad Hazretleri; “Maslahat dahi yalan söylemeğe illet olamaz. Çünkü muayyen bir haddi yok, sû’-i istimale müsait bir bataklıktır.”(1) buyurduğu için, biz bu konuya başka misâllerle yaklaşmaya çalışalım.
Meselâ, kıtal yani adam öldürmek zatında kötü bir iştir, bir seyyiedir. Ama Hak yolunda ve haklı olarak yapılan “kıtal” hasene olur ve “cihat” ismini alır. Yetim malı yemek de bir seyyiedir. Değil yenmesi, ona yaklaşılması bile yasaklanmıştır. Ama bu yaklaşmadaki maksat, o malı korumak olursa durum değişir ve seyyie hasene olur.
“Rüşdüne erinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın.” (En’am, 6/152)
Sahasında ehil ve yetkili bir insan, İslâm aleyhindeki neşriyatı takip edebilir. Menfi yazıları okumanın güzel olmadığı açıktır. Ama niyet, bu yanlış fikirlere cevap vermek olunca bu seyyie de haseneye döner. Hasenenin seyyieye dönüşmesine gelince, Üstadımız, buna “gösteriş için yapılan ibadeti” misâl verir. İbadet hasenedir, riya ise seyyie. İbadet gösteriş için yapılınca hasene seyyieye döner.
(1) bk. Hutbe-i Şamiye, Üçüncü Kelime.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar