"O görüş yüz sene sonra nurların ektiği tohumların sümbüllenmesiyle aynen o geniş daire nur dairesi olacak, onun yanlış tabirini sahih gösterecek." Ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İşte Nurun zahiren, kemiyeten dar cihetine bakmayarak, hakikat cihetinde keyfiyeten geniş ve fevkalâde menfaatini hissetmesi suretiyle, hem de siyaset nazarıyla bütün memleket-i Osmaniyede olacak gibi ifade etmiş. O büyük veli, onun dar daireyi geniş tasavvurundan ona itiraz etmiş. Hem o zat haklı, hem Eski Said bir derece haklıdır. Çünkü Risale-i Nur imanı kurtarması cihetiyle o dar dairesi madem hayat-ı bâkıye ve ebediyeyi imanla kurtarıyor. Bir milyon talebesi bir milyar hükmündedir. Yani bir milyon değil, belki bin insanın hayat-ı ebediyesini temine çalışmak, bir milyar insanın hayat-ı fâniye-i dünyeviye ve medeniyetine çalışmaktan daha kıymettar ve mânen daha geniş olması, Eski Said'in o rüya-yı sadıka gibi olan hiss-i kablelvuku ile o dar daireyi bütün Osmanlı memleketini ihata edeceğini görmüş. Belki, inşaallah, o görüş, yüz sene sonra nurların ektiği tohumların sümbüllenmesiyle aynen o geniş daire Nur dairesi olacak, onun yanlış tâbirini sahih gösterecek."(1)

Risale-i Nurlar iman ve Kur’an hizmeti ile milyonlarca insanın ebedî ahiret hayatını kurtarmış ve halende kurtarmaya devam ediyor. Üstad Hazretleri bu iman hizmetini kalben Osmanlı döneminde hissederek "büyük bir nur" şeklinde kendi döneminin insanlarına müjdelemiş, siyasî ve geniş bir daire şeklinde tasvir etmiş. Üstad Hazretlerinin "hata" dediği kısım, Nur hizmetini geniş daire şeklinde tasvir etmesidir.

İnşaallah Risale-i Nurların vermiş olduğu iman hizmeti, bu geniş dairenin teşekkül etmesinde de bir çekirdek olacak ve temel olacak, Üstad Hazretlerinin kalbî müjdesini biraz gecikmeli olarak tahakkuk ettirecektir. Yoksa yeni bir Mehdi, yeni bir şahıs gelip de o daireyi genişletecek değildir. Bu süreç Risale-i Nur hizmetinin bir devamı ve uzantısı şeklindedir. Zaten yukarda vermiş olduğumuz ibarelerde açık bir şekilde bu mana nazara veriliyor.

"Belki, inşaallah, o görüş, yüz sene sonra nurların ektiği tohumların sümbüllenmesiyle aynen o geniş daire Nur dairesi olacak, onun yanlış tâbirini sahih gösterecek." Buradaki, "O geniş daire Nur dairesi olacak" ifadesi, Mehdi'nin diğer iki vazifesinin de nuranî cemaati tarafından ifa edileceğini beyan ediyor ve müjdeliyor.

(1) bk. Emirdağ Lâhikası-II, 82. Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 2.814
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Adem68474

YUZ SENE SONRA DEDİĞİ TARİH ,HANGİ TARİHE GÖRE,NE ZAMANA TEVAFUK EDİYOR 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
“Eski Said’in o rüya-yı sadıka gibi olan hiss-i kable’l-vuku ile o dar daireyi bütün Osmanlı memleketini ihata edeceğini görmüş. Belki inşaallah o görüş, yüz sene sonra Nurların ektiği tohumların sümbüllenmesiyle aynen o geniş daire, Nur dairesi olacak, onun yanlış tabirini sahih gösterecek”  Said-i Nursî (r.a)’nin, muhtemelen yüz hicrî sene sonrasıyla kastettiği tarih -bu mektubu 1954’de yazdığına nazaran- 2051’dir. Talebesi A. Feyzi Kul’un istihracı da bu yorumu desteklemektedir. O, Bakara 2/216. ayetinden “2050 Rakamı çıkar ki, bu da Allahü A’lem, hâkimiyet-i İslamiyenin mertebe-i kemale ve had safhaya ulaştığı tarih olsa gerektir” demektedir.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...