"O harflerin okumasıyla ve yazmasıyla, maddî ilâç gibi şifâ ve başka maksatlar hâsıl olabilir." Muska ile izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, havanın bu hasiyetine binâendir ki, mevcudât-ı havâiye olan hurûfât, kudsiyet kesb ettikçe, yani, âhizelik vaziyetini aldıkça, yani, Kur’ân hurûfâtı olduğundan âhizelik vaziyetini aldığı ve düğmeler hükmüne geçtiği ve sûrelerin başlarındaki hurûfat daha ziyade o münâsebât-ı hafiyenin uçlarının merkezî ukdeleri, düğümleri ve hassas düğmeleri hükmünde olduğundan, vücud-u havâîleri bu hâsiyete mâlik olduğu gibi, vücud-u zihnîleri dahi, hattâ vücud-u nakşiyeleri de bu hâsiyetten hassaları ve hisseleri var. Demek o harflerin okumasıyla ve yazmasıyla, maddî ilâç gibi şifâ ve başka maksatlar hâsıl olabilir."(1)
Normal şartlarda havanın böyle harika özellikleri ve vasıfları varken, elbette Kur’ân harfleri gibi kudsî ve yüce bir makamda olan harflerin özellik ve vasıfları daha ziyade ve daha etkili bir makamdadır. Tıpkı çok güzel özellikleri olan elektronik bir cihazın fonksiyon tuşları gibi, Kur’ân surelerinin başındaki kesik/mukatta harfler de bir cihetle Kur’ân harflerini harekete getiren birer fonksiyon harfleri gibidir. Her harfin mahiyetinde ince ve latif çok sırlar ve şifreler bulunduğuna hadisler ve evliyalar işaret buyuruyorlar.
Nasıl ki, Kur’ân-ı Kerim’in harfleri cümleler şekline girerek insanların itikat ve ibadet dünyasını tanzim ediyor ise, bu cümlelerin iksirli manevî manaları ve tesirleri de yine mahiyetini bilemediğimiz birçok şeylere şifa olabilir, farklı tesirleri bulunabilir. Üstad Hazretlerinin; “Demek o harflerin okumasıyla ve yazmasıyla, maddî ilâç gibi şifâ ve başka maksatlar hâsıl olabilir” ifadelerinden bunu anlamak mümkündür.
Mesela, bazı ayetlerin ruhsal terapilerde bir manevî tiryak olarak kullanılması, evhamlardan, korkulardan ve bazı hastalıklardan korunmak maksadı ile istimal edilmesi olabilir. Dua etmek, âyet ve hadisleri yazıp üzerinde taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamber (asm.)'den şöyle rivayet etmiştir:
"Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: 'Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden, eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım.' O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez."
Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı.(2)
Ancak bunları istismar edip sanat haline getirerek insanları aldatmak kesinlikle yasaktır.
Dipnotlar:
(1) bk. Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a, Yirminci Nükte.
(2) bk. Ebu Davud, Nesâî, Tirmizî.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü