Peygamber Efendimizin hidâyetinin; ebedî saadetin sebeb-i husulü ve vesile-i vusulü olmasını nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Hidâyet, dalâletin zıddıdır. Dalâlet; yanlış olan bütün yollar, hidâyet ise doğru olan tek yoldur. Hidâyet ehli olanlar hak yolunun yolcularıdır. Bu yolun en büyük yolcusu Peygamber Efendimiz’dir. (asm). Onun hidâyeti, yani hak yolun hem yolcusu hem öncüsü olması, kendisi ve izinde giderler için ebedî saadet kapılarını açar.
Onun (asm) hidâyeti, yani imanı, takvası, ubudiyeti ebedî saadetin sebeb-i husulüdür. Dünyada hiçbir mümin olmasaydı bile sırf onun (asm) imanına ve ubudiyetine mükâfat olarak bir saâdet diyarı yaratılırdı. Kaldı ki, o (asm) bu yolda tek değildir, yüz yirmi dört bin peygamberle birlikte aynı yolda yürümekte, kendine tabi olan milyonlarca insanın da ebedî saâdete ermelerine vesile olmaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü