Rabbimizi tarif eden küllî muarrifler bazı yerlerde dört olarak zikredilmektedir. Burada üç tanesinin zikrinin bir hikmeti var mıdır?
Değerli Kardeşimiz;
"Üç büyük küllî muarrif" ifadesi, tarif edicilerin çok fazla olduğunu, üç ile sınırlanmadığını gösteriyor. Üstadımız dördüncü tarif edici olarak "vicdan"ı zikretmekle, bu üç büyük muarrifin dışındaki tarif edicilerin başında vicdanın geldiğini nazara vermiş oluyor.
Her insan, sonsuz aciz ve fakir olduğunu, ne kendi organlarını ne de ona hizmet eden bu muhteşem âlemi kendisinin yapıp çatmadığını, bunların sonsuz bir ilim ve kudret gerektirdiğini vicdanen bilir. Nitekim Allah’ı inkâr edenler bile putlara, tabiata, Güneş'e ve daha nice şeriklere tapmakla vicdanlarını rahat ettirmek istemişlerdir.
Bu konuda Üstad Hazretlerinin şu iki tesbitini hatırlayalım:
"Akıl tâtil-i eşgal etse de nazarını ihmal etse, vicdan Sânii unutamaz. Kendi nefsini inkâr etse de onu görür. Onu düşünür. Ona müteveccihtir."(1)
"Her vicdanda şu nokta-i istinad ve nokta-i istimdad cihetinde iki küçük pencere, Kadîr-i Rahîm'in barigâh-ı rahmetine açılır, her vakit onunla bakabilir."(2)
Dipnotlar:
1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Nokta.
2) bk. Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Otuz Birinci Pencere.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü