"Rabıta-i Mevt" ne demektir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

  • ÖLÜMÜ ÇOKÇA HATIRLAMAK

“İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir sebebi ‘rabıta-i mevt’tir.” (Lem’alar)

Önümüzde hiç unutmamamız gereken, ama aksine, unutmak için ne lâzımsa yaptığımız büyük bir hakikat var: Ölüm.

Bu gafletimizin en büyük devası ise şu hadis-i şeriftir: “Lezzetleri acılaştıran ölümü çok zikrediniz.

Bu tavsiyeye kulak tıkamak akıl kârı değil. Zira göz kapamak hiçbir hakikati gizleyememiştir. Ölüme sırt çevirip yarını düşünmekten kaçan insanlar, kabre geri geri gitmekten başka bir şey yapmıyorlar.

Akıllılık, ölümü unutmak değil, dünya yolculuğunun ölümle son bulduğunun şuuru içinde, onu imanlı olarak aşmanın yollarını aramaktır.

Derdini unutan bir hasta kısa bir süre rahat edebilir. Ama bu gaflet, hastalığın daha da ilerlemesine yol açar. Bu kısa sefanın cefası çok uzun sürer.

İmtihanları unutmak, öğrenciye, geçici bir eğlence fırsatı verebilir. Ama bu gafletin neticesi; sıkıntılar, çileler ve ıstıraplar olur.

Sermayesini ölçüsüzce harcayan bir tüccar, bir süre aldatıcı bir sefa sürer. Ama bu sefanın sonu iflâsa varır.

  • ÖLMEDEN ÖLMEK

Ölümün hakikatına ermemizi ders veren bir hadis-i şerif : “Ölmeden evvel ölünüz”

İnsan ölümle birlikte hayatının hesabını da vermeye başlar. Öyle ise; ömür muhasebesini dünyada yapan insan, ölmeden evvel ölmüş demektir.

Dünya hayatının sona ermesiyle yeni bir hayata geçilir. O halde, bu dünyada iken âhiretine hazırlanan insan ölmeden evvel ölmüş demektir.

Ölümle birlikte mahlûkatın sevgisi de sona erer, korkusu da. Ölü için, övülmekle yerilmek eşit olduğu gibi, yazla kış arasında da fark yoktur. Bu kısa dünya hayatında, insanların teveccühlerine ehemmiyet vermeyen, “varlığa sevinmeyip, yokluğa üzülmeyen” insan da ölmeden evvel ölmüş demektir.

Ve en önemlisi; ölümle insan Hakk’a rücu eder, Rabbine döner. Ölmeden evvel ölenler, Hakk’a bu dünyada rücu eder ve hayatlarını sadece İlâhî emirler dairesinde geçirirler.

Ölümle, cüz’i iradenin de hükmü son bulur. Öyle ise, ölmeden evvel ölenler, şahsî isteklerini ve nefsî arzularını terk etmeyi başarıp, Allah’ın küllî iradesine tâbi olurlar.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
R
Okunma sayısı : 6.047
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...