"Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi malik değil, memlûktür; hür değil abddir. Emir olunmazsa en âdi en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rubûbiyeti kırılır..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Ramazan-ı Şerifte en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi malik değil, memlûktür; hür değil abddir. Emir olunmazsa en âdi en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye mevhum rubûbiyeti kırılır, ubudiyeti takınır, hakiki vazifesi olan şükre girer."(1)
Bir şeye sahip olmak, o şeyin her şeyine ve her durumuna sahip olmaktan geçer.
Mesela, "güneş benimdir" diyebilmen için güneşi boşlukta durduracak bir güce ve her elementini temin edecek bir zenginliğe, intizamına hükmedecek bir irade ve ilme sahip olman gerekir. Kısaca güneşin her şeyine sahip olman gerekiyor. O zaman “güneş benimdir” demeye hakkın olabilir. Yoksa güneşin hiçbir işine müdahil olamadığın halde “güneş benimdir” demen hayalî bir sahiplenme ahmaklığından başka bir şey değildir.
Bu açıdan bakıldığında insan, sonsuz acizliği ve sonsuz fakirliği bakımından hiçbir şeye sahip değildir. İnsanın kendi bedeni ve bedenindeki âzaları da kendine ait değildir. Mesela insanın “benim midem” diyebilmesi için midenin her şeyine hâkim olması, oradaki nizamı mükemmel bir şekilde bilmesi ve idare etmesi gerekir. Ki çok insan midesinin nerede olduğunu bile tarif etmekten acizdir.
Hakikat böyle iken, felsefî safsataların da tesiri ile insan hayalî bir benlik davası ile her şeye sahip olduğunu iddia ediyor. Ve kendini memlük değil, mâlik zannediyor; Firavun'un ilahlık iddia etmesi gibi.
İşte insanın hayalî benliğini ve bencilliğini terbiye etmek için oruç mükemmel bir perhiz, muazzam bir ilaç gibidir.
Evet, Ramazan ayında en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi yaratmak açısından malik (sahip) değil, memlûktür (köledir); hür değil, kuldur. Allah izin vermezse en basit, en rahat şeyi dahi yapamaz, mesela elini suya uzatamaz diye hayalî benliği kırılır, ıslah olur, kul olduğunun şuuruna varır ve hakiki vazifesi olan kulluğu yapar ve şükreder.
Kısaca oruç insana acizliğini, Allah’ın da kendine Rab olduğunu hatırlatıyor.
(1) bk. Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, İkinci Risale (Ramazan Risalesi)
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü