Risale-i Nur’daki kitapların isimleri ve ara başlıkları başka eserlerde de var mı? Bunun hikmeti ne olabilir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Risalelerin başlıkların ve ara bölümlerin isimleri, başka eserlerde de geçebilir. Bu Risale-i Nur'un bütün İslam eserleriyle irtibatlı olduğu manasına gelmesi içindir. Fakat mahiyet ve izah tarzları kesinlikle onlarla aynı değildir ve olamaz. Aksine Risale-i Nur'un onların izah ettikleri mevzularla aynı meseleleri işlediği, fakat seriüsseyr (zamanı çabuk geçen) olan bu asrın insanlarının anlayış ve kavrayışına göre yepyeni bir izah tekniği kullandığı manasına gelir. Zaten bu durum, bütün ilim ehli tarafından teslim edilmektedir. Üstadımız da bu mevzuyu çok yerlerde izahat getirmektedir. Meselâ;

"Ne fikre binaen 'Kamus'u hıfzettiği sorulduğunda, 'Kamus, her kelimenin kaç manaya geldiğini yazıyor. Ben de bunun aksine olarak, her manaya kaç kelime kullanıldığını gösterir bir kamus vücuda getirmek merakına düştüm.' cevabında bulundu." (Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı.)

"Hem mesela, sırr-ı kader ve cüz-i ihtiyarînin halli için, koca Sa’d-ı Taftazanî gibi bir allame, kırk elli sahifede, meşhur 'Mukaddemât-ı İsnâ Aşer' namıyla telvih nam kitabında ancak hallettiği ve ancak havassa bildirdiği aynı mesâili, kadere dair olan Yirmi Altıncı Söz'de, İkinci Mebhasın iki sahifesinde tamamıyla, hem herkese bildirecek bir tarzda beyanı, eser-i inâyet olmazsa nedir?" (Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Mesele)

Demek Risale-i Nurlarda geçen kitap ve bahis isimlerinin, eski İslam âlimlerinin ve büyüklerinin eserlerinde geçmesi veya onlara benzemesi, ilim ile uğraşan kişilerin nazarlarını risalelere celb etmek içindir. O büyük zatların eserlerinde anlatılan mevzuların daha kısa ve daha selametli bir şekilde ele alındığını ilan etmek hikmetiyledir.

Ayrıca bu isimler, mahiyetine ve nasıl tanzim edildiğine işarettir. Meselâ; "Mektubat" ismi, İmam Rabbani'nin meşhur "Mektubat-ı Rabbani"sine benzetilmiş olabilir. Bediüzzaman'ın "Mektubat" kitabının muhtevası gibi, bu eser de mektuplardan oluşur.

"Mesnevi-i Nuriye" ismi, "Mevlana'nın Mesnevi"sine atfen konulmuş olabilir.

"İşaratü'l-İ'câz fi Mezânni'l-Îcâz" ismi, Fahrüddin Razi'nin "Nihayetu'l-Îcâz fi Dirayeti'l-İ'câz"ına bir nazire hükmünde olabilir.

"Asa-yı Musa" kitabının ikinci kısmı olan "Hüccetü'l-Baliğa", Şeyh Veliyullah Dihlevi'nin "Hüccetü'l-Baliğa" isimli eserine benzetme olabilir.

"Muhakemat" ismi, Kutbuddin Razi'nin "el-Muhâkemât Beyne Şerhayi’l-İşârâtve’t-tenbîhât" eserinde anlatılan mevzuların zamanımızda daha beliğ ve daha selis anlatıldığını göstermek içindir.

Sorulu cevaplı "Münazarat" risalesi, Fahreddin Razi'nin "Münazarat"ı gibi meselelerden bahsettiğini ilan etmek içindir. Bu eser de, aynen Fahreddin Razi'nin Maveraü'n-nehirde seyahat ederken yaptığı tartışmalardaki soru cevaplar nevindendir.

"Maksat" ve "Mevkıf" gibi ara başlıklar Taftazani'nin "Makasıd"ına ve Îcî'nin "Mevakıf"ına işaret olabilir.

"Eğer bir şüphen varsa 'Makasıd' ve 'Mevakıf'a git, maksada vukuf ve ıttıla peyda edeceksin ve göreceksin: Sa’d ve Seyyid, top gibi küreyi ellerinde tutmuşlar, her tarafına temaşa ediyorlar." (Muhakemat, Birinci Makale, On İkinci Mukaddime.)

Mesnevî-i Nuriye'deki "İ'lem"ler, Abdülkāhir Cürcânî’nin "Delâilü'l-İ‘câz" eserine nazire olabilir. Çünkü bu eserde mevzular arasındaki geçişlerde “faslun” veya “i‘lem" tabirleri çokça kullanılmıştır.

Muhakemat'taki ve diğer yerlerdeki "İşaret", "Tenbih", "Vehim" ve "Mebhas" gibi başlıklar, İbn Sina'nın "el-İşaratve't-Tenbihat"ındaki birebir başlıklarla aynıdır.

"Lemeat" risalesinin ismi, mutasavvıf ve şair Fahreddin-i Irâki'nın "Lemeat"ıyla aynı olup, o kitaba ilgi duyanların nazarını Risalelere çevirme hikmeti olabilir.

"RİSALE-İ NUR'UN BİR NEVİ ARABÎ MESNEVÎ-İ ŞERİF'İ HÜKMÜNDE OLAN BU MECMUANIN MUKADDİMESİ" (Mesnevi-i Nuriye, Mukaddime.)

Yirmi Dokuzuncu Mektub'taki "Telvihat" başlığının, Sühreverdi'nin eserlerinde bolca kullanıldığını görüyoruz. Hatta "et-Telvîhâtü’l-levhiyyeve’l-ʿarşiyye" adlı eseri vardır.

Üstad'ın ezberinde yüze yakın eserin bulunduğunu biliyoruz. Bundan dolayı Risale-i Nur, yüzlerce kitabın bir hulasası hükmündedir. Elbette ağaçta olan hasiyetler ve izler çekirdekte de bulunur.

Ayrıca bu isimlerin ilhamen yazılması da ihtimaldir. Çünkü birçok büyük eser, büyük bir kesb ve gayretten sonra ilhamla tamamlanabilir.

"...Bunlar, doğrudan doğruya menba-i vahy olan Zat-ı Pâk-i Risalet'in (asm) manevi ilham ve telkinatıdır. Celcelutiye ve Mesnevi-i Şerif ve Fütuhu'l-Gayb ve emsali âsâr hep bu nevidendir..." (Şualar, On Beşinci Şua, İkinci Makam.)

Netice; İslam kütüphanesini dolduran milyarlarca kitaplar, muhteva ve ilimler itibariyle aynı manaya gelecek unvanlarla isimlendirilmiştir. Bu da hangi kitabın hangi mevzuyu işlediğine işaret olması içindir. Risalelerde de iman ve İslam konuları işlendiğine göre, kitap ve bahis isimleri elbette bu minvalde tezahür edecektir. Fakat mana itibariyle aynı kapsamda olsa bile, izah tarzı ve meseleri sunma şekli hepsinden farklıdır ve orjinaldir. Bu nedenle bütün dini kitapların bu asrın dinsizliği ve ahlaksızlığı karşısında aciz kaldığı bir zamanda, Risalelerin o dinsizlik ve ahlaksızlık cereyanlarını bu şekilde susturması ve durdurması, yepyeni bir izah ve takdim tekniği göstermesindendir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 1.518
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...