Ruh-Ene ilişkisi hakkında kısa bir bilgi verir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
İnsan mahiyetinin esası ruhtur. Ruh, bütün hasse ve duyguların efendisidir. Ruh basittir, bölünmez, parçalanmaz, eskimez, dağılmaz, yaşlanmaz, ölmez; hayat ve şuur sahibidir. Beden olmasa da ruhun hayatı ve şuuru devam eder. İnsan bedeni öldükten sonra ruha münasib, latif bir kılıf giydirilir, bütünü ile çıplak kalmaz. Esas itibariyle ruh cesede değil, ceset ruha muhtaçtır.
İnsan ruhunda, “Benim ruhum”, “Benim kalbim”, Benim gözüm” ve “Benim elim” gibi sahiplenme duygusu ve vasfı vardır. İşte ene bu ahiplenmenin tezahürüdür. Ene, vehmî ve itibarî bir kıyas mizanıdır. Vehmi oluşu şöyle anlamak gerekiyor: İnsanın ruhu mevcuttur, ancak ona takılan bütün duyguların ve organların hakiki sahibi o değildir; bu sahiplenme vehmi bir mertebededir. İnsana bu sahiplik duygusu Allah’ın mutlak, muhit ve sonsuz sıfatlarını bilmesinde bir mukayese unsuru, bir vasıta olmak üzere verilmiştir.
Üstad Hazretleri bu mânayı şu şekilde ifade etmektedir:
"Dördüncü kelâm: اَنَا ile tâbir edilen benlik, yani kendisine bir vücut, bir kıymet vermektir ki, bu ene, Cenab-ı Hakkın sıfâtını, şuûnatını bilmek için bir santral ve bir vahid-i kıyasîdir."(1)
(1) bk. Mesnevî-i Nuriye, Katre.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar