Sanat harikalarının başlangıçlarının peygamberlerin mucizelerine dayandığı ifade ediliyor. Acaba lisanların, yazının, ateşin ve sair izahını yapamadığımız inkişafların kaynağı da öyle midir?
Değerli Kardeşimiz;
Hazret-i Âdem’e (as.) bütün esmanın talim edilmiştir. Bütün ilimler Âlim isminin, bütün hikmetler Hakîm isminin tecellisiyle meydana geldiğine göre bu noktada bütün sanatların ve ilmî keşiflerin O ilk peygambere icmalen öğretildiği söylenebilir. Daha sonra gelen ve Üstadımızın “mülhem keşşaflar” dediği ilim adamları, o icmalî ilmi, kendi dallarında tafsil etmişler, açıklamışlardır.
İslam âlimleri, peygamberlere ilim, irşat ve tebliğ konusunda varis oldukları gibi, mülhem keşşaflar da onların eliyle beşere hediye edilen medeniyet harikalarının bir kısmını, beşere hediye etmiş sayılırlar. Zaten, mülhem ifadesi o keşiflerin Allah’ın bir ilhamıyla gerçekleştiğini, o sahadaki çalışmaların ise birer sebep olduğunu ifade ediyor.
"Hatta denilebilir ki; manevi kemalât gibi maddi kemalâtı ve harikaları dahi en evvel mucize eli nev-i beşere hediye etmiştir."(1) cümlesinde geçen “en evvel” ifadesi bu noktada çok önemlidir. Maddi harikaları en evvel peygamberler beşere hediye etmekle birlikte, onlardan sonra yapılan keşifler mülhem keşşaflar eliyle olmuştur. Bugün sergilenen medeniyet harikalarını ancak böyle izah edebiliriz.
1) bk. Sözler, Yirminci Söz, İkinci Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü