İkinci Makam, Mukaddime

İçerikler


  1. Sanat harikalarının başlangıçlarının peygamberlerin mucizelerine dayandığı ifade ediliyor. Acaba lisanların, yazının, ateşin ve sair izahını yapamadığımız inkişafların kaynağı da öyle midir?

  2. "Peygamberlere mutlak olarak ittibaa emrediyor." ifadesini nasıl anlamalıyız? Zira asırlar değiştikçe şeriatlar da değişmektedir. Bu durumda peygamberlere mutlak manada ittiba nasıl olacaktır?

  3. "İşte enbiyaların manevi kemalâtını bahsetmekle insanları onlardan istifadeye teşvik ettiği gibi, mucizatlarından bahis dahi; onların nazirelerine yetişmeye ve taklitlerini yapmaya bir teşviki işmam ediyor." İzah eder misiniz?

  4. Yirminci Söz'de, her bir mucizenin aynı zamanda ilmi gelişmelere yol gösteren en son hududu çizdiği şeklinde izahlar yapılıyor. Peki, Peygamberimiz Efendimizin parmaklarından su akması mucizesini, bu manada nasıl değerlendirebiliriz?

  5. Hz. İdris terzilerin piridir. Onun mucizatı da terzilik nevinden midir?

  6. "Evet, mucizât-ı enbiyayı zikretmesiyle, fen ve sanat-ı beşeriyenin nihayet hududunu çiziyor. En ileri gayatına parmak basıyor. En nihayet hedeflerini tayin ediyor..." İzah eder misiniz, mucizeler bilimsel olarak gerçekleşebilir mi?

  7. "Mucizât-ı enbiyayı zikretmesiyle fen ve sanat-ı beşeriyenin nihayet hududunu çiziyor,.. Beşerin arkasına dest-i teşviki vurup, o gayeye sevk ediyor." Buna göre, insanlar fen sahasında çok ileri giderek canlı bir şey yapabilirler mi?

  8. "Zaman-ı mazi, zaman-ı müstakbel tohumlarının mahzeni ve şuunatının aynası olduğu gibi; müstakbel dahi mazinin tarlası ve ahvalinin aynasıdır." cümlesini açıklar mısınız?

  9. "Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm'ın bir mucizesi olarak teshir-i havayı beyan eden: وَ لِسُلَيْمنَ الرِّيحَ غُدُوُّهَا شَهْرٌ وَرَوَاحُهَا شَهْرٌ" ayetinin meali hakkında bilgi verir misiniz?

  10. "Hazret-i Süleyman, bir günde havada tayeran ile iki aylık bir mesafeyi katetmiştir." Süleyman Aleyhisselâm’ın başka mu’cizeleri var mıdır?

  11. "Hazret-i Süleyman, bir günde havada tayeran ile iki aylık bir mesafeyi katetmiştir." Bu mucize, fennin varabileceği nihai noktayı göstermesi açısından nasıl değerlendirilebilir?

  12. "Süleyman'ın, Belkıs'ın tahtını iki aylık mesafeden getirtmesi,.." ifadesindeki iki aylık mesafe ne kadardır? Bu mucizenin nihayet hududu çizmesini nasıl anlamalıyız?

  13. "Ey insan! Bir abdim, heva-i nefsini terk ettiği için havaya bindirdim." Buradaki "heva-i nefsini terk ettiği için" ne demektir?

  14. "Ey insan! Bir abdim, hevâ-i nefsini terk ettiği için havaya bindirdim. Siz de nefsin tembelliğini bırakıp..." Bu gibi keşiflere niçin ekseriyetle ecnebiler vesile oluyorlar? Bu başarıları, onlara Allah indinde bir makbuliyet kazandırır mı?

  15. "Nefsin tembelliğini bırakıp bazı kavânîn-i âdetimden güzelce istifade etseniz, siz de binebilirsiniz." İzah eder misiniz?

  16. "Madem bana itimad eden bir abdimin eline öyle bir asa veriyorum ki: Her istediği yerde âb-ı hayatı onunla çeker." Cenab-ı Hak, Musa Aleyhisselam’ın su ile alakalı mucizesini nazara verirken neden onu "itimad eden bir abdim" diye tavsif ediyor?

  17. "Ondan daha ileri, nihayât ve gayât-ı hududunu çizmiştir..." Musa Aleyhisselâmın mucizâtına işaret eden ayet, terakkiyatın “gayat-ı hududunu” nasıl çiziyor?

  18. "Hazret-i İsâ Aleyhisselâm'ın mucizesine dair olan, وَاُبْرِئُ اْلاَكْمَهَ وَاْلاَبْرَصَ وَاُحْيِى الْمَوْتَى بِاِذْنِ اللّهِ " ayetinin izahını yapar mısınız?

  19. "Kur'an, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nasıl ahlak-ı ulviyesine ittibâa beşeri sarihan teşvik eder." Kur’an’ın, beşeri teşvik ettiği İsa Aleyhisselâm’ın “ulvi ahlakı” nedir?

  20. "Ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür." cümlesini açıklar mısınız?

  21. Allah için dünyayı terk edene, maddi ve manevi dertlerin ilacı nevinden bir nimet bahşedilmesi, İsa Aleyhisselâm’a mı mahsustur? Yoksa genel bir kaide olarak düşünülebilir mi?

  22. "Ölmüş gibi hastalara şifa verilmesi" tabiri, hastaların tamamen ölmediğini hatıra getiriyor. O zaman ölüleri diriltmek nasıl oluyor?

  23. İsa Aleyhisselama verilen tıpla alakalı mucizeye insanları yaklaştırmak için, "hikmet eczahanesi" tabiri tercih edilmiştir. Bu ifadeyi açabilir misiniz?

  24. "وَاُبْرِئُ اْلاَكْمَهَ وَاْلاَبْرَصَ وَاُحْيِى الْمَوْتَى بِاِذْنِ اللّهِ İşte beşerin tıp cihetindeki şimdiki terakkiyatından çok ilerideki hududunu, şu ayet çiziyor ve ona işaret ediyor ve teşvik yapıyor." İzah eder misiniz?

  25. "Hazret-i Davud Aleyhisselâm hakkında ... Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm hakkında ... Âyetleri işaret ediyorlar." İzah eder misiniz?

  26. Davud aleyhisselâma verilen hikmete mazhar olabilmek için "evamir-i teklifiyeye itaat" şartı nazara veriliyor. Bu hususu nasıl anlamalıyız?

  27. Davud Aleyhisselâmın "lisanındaki hikmet" ne demektir?

  28. "Ve eline de öyle bir sanat verdim ki, elinde balmumu gibi demiri her şekle çevirir..." cümlesinin geçtiği yeri açar mısınız?

  29. "Evamir-i tekviniyeme itaat etseniz, o hikmet ve o sanat, size de verilebilir; mürur-u zamanla yetişir ve yanaşabilirsiniz." ne demektir?

  30. "Ayette nühas, 'kıtr' ile tabir edilmiş." Ayette nühasın "kıtır" ile tabir edilmesinin bir hususiyeti var mıdır?

  31. Neml suresi 39 ve 40. ayetlerinin meali ile Belkıs kavmi ve taht-ı Belkıs hakkında bilgi verir misiniz? Tahtı getiren şahıs kimdir?

  32. Süleyman Aleyhisselâm’ın "lisan-ı ismet"le istemesine karşılık, insanların da "lisan-ı istidat"la taleplerinden söz edilmektedir. Bunları mukayeseli bir şekilde açabilir misiniz?

  33. "Demek taht-ı Belkıs Yemen'de iken, Şam'da aynıyla veyahut suretiyle hazır olmuştur, görülmüştür. Elbette taht etrafındaki adamların suretleri ile beraber sesleri de işitilmiştir." Bu konu hakkında ilmî bir izah yapabilir misiniz?

  34. Belkıs’ın tahtının Şam’da aynen veya sureten hazır bulunduğu ifade edilmektedir. Acaba mucize olan veya kastedilen bunlardan hangisidir?

  35. "Ey ehl-i saltanat! Adalet-i tâmme yapmak isterseniz; Süleymanvâri, rûy-i zemini etrafıyla görmeye ve anlamaya çalışınız." Asrımızda adaletle hükmetmeye yardımcı ne gibi imkânlar ve teknolojik gelişmeler ortaya konulmuştur?

  36. "Her bir insana, fıtraten, zemine bir halife olmak kabiliyetini vermişim. Elbette o kabiliyete göre rûy-i zemini görecek ve bakacak, anlayacak istidadını dahi vermesini..." İzah eder misiniz?

  37. "Maddeten erişemezse de ehl-i velayet misillü, manen erişebilir." Bu hususiyetlere, maddeten olmasa da manen erişilebilmesi ne demektir?

  38. "Vazife-i ubudiyetinizi unutmamak şartıyla öyle çalışınız ki, rûy-i zemini, her tarafı her birinize görülen ve her köşesindeki sesleri size işittiren bir bahçeye çeviriniz." İzah eder misiniz?

  39. Süleyman Aleyhsisselâm’a cinlerin ve şeytanların musâhhar edilmesi gibi; Allah’ın "emirlerine musâhhar" olunduğunda o kullara da bu imkânın verileceği ifade ediliyor. Bunu nasıl anlamalıyız?

  40. "Yerin, insandan sonra zîşuur olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkâr olabilir." Hz. Ali ifrit istedikten sonra verilmiş mi? Şerir olan cin, nasıl korumak için hizmet eder?

  41. Şeytanların insana musahhar olabileceği hakikatını nasıl anlamalıyız?

  42. "İşte, beşerin, sanat ve fennin imtizacından süzülen, maddi ve manevi fevkalade hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi..." Sanat ve fenden tezahür eden hassasiyetle, ne demektir, izah eder misiniz?

  43. "İşte beşerin, sanat ve fennin imtizacından süzülen, maddi ve manevi fevkalade hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma,.." diye başlayan paragrafı izah eder misiniz?

  44. "Kendine emvat namını veren cinler" ifadesini nasıl anlamalıyız; bunlar kimlerdir, özellikleri nelerdir?

  45. "Belki tılsımat-ı Kur'aniye ile onları teshir etmektir." ifadesiyle cinlerin teshir edilebileceği ifade edilmiştir. Bu tılsımatla kastedilen nedir?

  46. Süleyman Aleyhisselâm’ın "ifritler"inden maksat nedir? Onların "celb ve teshiri" ne manaya gelmektedir? Metinde geçen ayet-i kerimeleri kısaca açıklar mısınız?

  47. Vahiy sadece peygamberlere geldiği halde, nasıl oluyor da Hz. Meryem’e Cebrail vasıtasıyla vahiy geliyor?

  48. "Muhyiddin-i Arabî gibi zatlar ki, istediği vakit ervah ile görüşen bir kısım ehl-i velayet misillü,.." Muhyiddin-i Arabî gibi zevatın ruhlarla irtibatı hakkında bilgi verir misiniz?

  49. "Sanat ve fünûn-u hafiyenin en ileri hududunu çiziyor ve en güzel suretini gösteriyorlar." "Funûn-u hafiye" ne demektir? Kur’an sanatın ve funûn-u hafiyenin nihai hududunu nasıl çizmektedir?

  50. "Hazret-i Davud Aleyhisselâm'ın mucizelerine dair اِنَّا سَخَّرْنَا الْجِبَالَ مَعَهُ يُسَبِّحْنَ بِالْعَشِىِّ وَاْلاِشْرَاقِ delâlet ediyor." Ayetin mealini vererek kısa bir izahını yapar mısınız?

  51. "Hazret-i Davud Aleyhisselâm ne söylese, onlar da tekrar ediyorlardı." Sesin mağarada ve dağda yankılanması fiziki bir hadisedir. Davud Aleyhisselâm’ın dağları hakiki olarak konuşturması ve tesbihat yaptırması ne demektir?

  52. Her bir dağın bir şahs-ı manevisinin olduğu ne manaya geliyor? O şahs-ı manevinin o dağa göre birer tespih ve ibadetinin olması ne demektir?

  53. "عُلِّمْنَا مَنْطِقَ الطَّيْرِ* وَالطَّيْرَ مَحْشُورَةً cümleleriyle Hazret-i Davud ve Süleyman Aleyhimesselâm'a, kuşlar envaının lisanlarını,.." Buradaki ayetler hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

  54. "Çekirgeyi yemeden mahveden sığırcık kuşlarının dili bilinse ve harekâtı tanzim edilse, ne kadar faydalı bir hizmette ücretsiz olarak istihdam edilebilir." İzah eder misiniz?

  55. İnsanları bu mucizenin hakikatine yaklaştırmak için "mahlukatın dizginleri elinde olan Allah'a ram olma" şartı getirilmektedir. Burada geçen "ram olma"yı nasıl anlamalıyız?

  56. "Manasız bir eğlence hükmünde olan fonograf işlettirmek, güvercinlerle oynamak, mektup postacılığı yapmak, papağanları konuşturmaya bedel,.." Devamı ile birlikte açıklar mısınız?

  57. "Hem mesela, Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm'ın bir mucizesi hakkında olan قُلْنَا يَا نَارُ كُونِى بَرْدًا وَسَلاَمًا عَلَى اِبْرَاهِيمَ ayetinde..." İbrahim Aleyhisselâm’ın mucizesi ile alakalı olan ayet hakkında bilgi verir misiniz?

  58. "Ateş dahi, sair esbab-ı tabiiye gibi kendi keyfiyle, tabiatıyla, körü körüne hareket etmiyor." Ateşin, körü körüne hareket etmemesi ne demektir? Yani ateş ayrı, yakıcılığı ayrı bir özellik midir?

  59. "Nâr-ı beyza halinde ateşin bir derecesi var ki; harareti etrafına neşretmiyor ve etrafındaki harareti kendine celbettiği için, şu tarz bürudetle, etrafındaki su gibi mayi şeyleri incimad ettirip, manen bürudetiyle ihrak eder." Nâr-ı beyza nedir?

  60. Cehennemin, "Ateşin bütün derecatına ve envaına şamil olması" ne demektir?

  61. Cehennem ateşini söndürecek iki özelikten biri "iman" (manevi madde), diğeri "İslamiyet" (zırh) olarak ifade ediliyor. İkisi arasındaki farkı ve benzetmelerin hikmetini açıklar mısınız?

  62. Beşerin bulduğu "ateşe dayanıklı madde" hakkında bilgi alabilir miyiz?

  63. "Şu ayet ise, ona mukabil, bak, ne kadar ulvi, latif ve güzel ve ebede kadar yırtılmayacak, Hanîfen Müslimen destgâhında dokunacak bir hulleyi gösteriyor." İzah eder misiniz?

  64. "Hanifen müslimen tezgâhında dokunacak bir hulle" ne manaya gelmektedir?

  65. "وَعَلَّمَ آدَمَ اْلاَسْمَاءَ كُلَّهَا Hazret-i Âdem Aleyhisselâm'ın dava-yı hilafet-i kübrada mucize-i kübrası, talim-i esmadır." Bu ayetin tamamının mealini verir misiniz?

  66. "Divan-ı nübüvvetin fatihası olan Hazret-i Âdem Aleyhisselam" ifadesini izah eder misiniz?

  67. Bütün peygamberlerin mucizelerinin tamamına Âdem aleyhisselâmın "talim-i esması" nasıl işaret ediyor? Ayrıca, "talim-i esma mucizesi"nin umum kemalât ve terakkiyât-ı beşeriyenin nihayetlerine ve ileri hedeflerine sarahate yakın işaret etmesinin izahı?

  68. Âdem (as)’ın evladı ve istidadının varisi olan insanların mertebe-i emanet-i kübrâda bütün mahlukata karşı rüçhaniyet ve liyakatlerinin gösterilmesi bütün esmayı "taallüm" etmeleriyle irtibatlandırılıyor. Bu hususu nasıl anlamalıyız?

  69. Âdem Aleyhisselam için "talim", insanlar için ise, "taallüm" tabirlerinin kullanılmasının hikmeti nedir?

  70. Bütün mahlukatın insanlara musahhar olabilmesi için; "İnsanların ileri atılması ve Allah’ın birer ismine yapışması" şartı getirilmiştir. İzah eder misiniz?

  71. "Maddi terakkiyatın içerisinde manevi bir sukut” olmaması için ilim adamları nasıl bir yol takip etmelidirler; esas gayeleri ne olmalıdır?

  72. "Fünun ve kemalâtınızın menbaları ve hakikatleri olan esma-i Rabbaniyeme çıkasınız ve o esmanın dürbünüyle, kalbinizle Rabb’inize bakasınız." Fenlerle, esma-i ilahiyye daha mı iyi anlaşılmaktadır?

Yükleniyor...