"Sâni-i Zülcelal ve Fâtır-ı Zülcemal ve Hâlık-ı Zülkemalin bütün kemalatı hakikiyedir, zatiyedir. Gayr ve masiva Ona tesir etmez, yalnız mezahir olabilirler." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Allah’ın varlığı zatındandır. Bütün sıfatları ve isimleri gibi celal, cemal ve kemali de zatındandır. Mahlukatın ise varlıkları zatî olmayıp Allah’ın yaratmasıyla var olmuşlardır.
“Gayr ve masiva ona tesir etmez.”
Masiva, Allah’tan gayrı her şey demektir. Allah’ın masivayı yaratmasıyla kemalinde bir ziyadeleşme olmadığı gibi yaratmasaydı bir noksanlık da olmazdı.
Mahlukat ancak mezahir yani ilahi isimlere ayna olabilirler. Esma-i ilahiye için “künuz-u mahfiyye” yani gizli hazineler tabiri kullanılmaktadır. Yaratılan her şey o hazineden bir cevher gibidir ve hazinenin varlığına ayna olur. Mesela, Rezzâk ismi gizli bir hazinedir ve bütün rızıklar o hazinenin cevherleridir. Bu cevherlerin tezahürüne, yani rızıkların yaratılmasına Cenab-ı Hakk’ın hiçbir ihtiyacı olmadığı açık bir hakikat olduğu gibi, tezahürle kemalinde bir ziyadeleşme olmadığı ve olmayacağı da ayrı bir hakikattir.
Şu var ki, esmanın tezahürüyle mahlukat kıymet kazanır, şereflenir ve değerlenir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü