"Şems-i Ezel ve Ebed sultanı olan Zat-ı Ehad ve Samed'in tecellisi, mahiyet-i insaniyeye; hadsiz meratibi tazammun eden iki suretle tezahür eder." cümlesini açıklar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, Şems-i Ezel ve Ebed Sultanı olan Zat-ı Ehad ve Samedin tecellisi, mahiyet-i insaniyeye, hadsiz meratibi tazammun eden iki suretle tezahür eder:"
"Birincisi: Âyine-i kalbe uzanan bir nisbet-i Rabbâniye ile bir tezahürdür ki, herkes istidadına ve tayy-ı merâtipte seyrü sülûküne, esma ve sıfatın tecelliyâtına nisbeten cüz'î ve külli o Şems-i Ezelînin nuruna ve sohbetine ve münacatına mazhariyeti var. Galip esma ve sıfâtın zılâlinde giden velâyetlerin derecâtı bu kısımdan ileri gelir."
"İkincisi: İnsanın câmiiyeti ve şecere-i kâinatın en münevver meyvesi olduğundan, bütün kâinatta cilveleri tezahür eden esma-i hüsnayı birden âyine-i ruhunda gösterebilmesi cihetiyle, Cenâb-ı Hak, tecellî-i zâtıyla ve esme-i hüsnanın azami mertebede nev-i insanın manen en azam bir ferdine tecelli-i âzam tezahür eder ki, bu tezahür ve tecelli, Mirac-ı Ahmedî (a.s.m.) sırrıdır ki, onun velayeti, risaletine mebde olur." (Sözler, Otuz Birinci Söz, Birinci Esas.)
İnsanın mahiyeti hususen kalbi, Allah’ın isim ve sıfatlarının bir tecelligâhıdır, aynasıdır. İnsanın vazifesi ise bu tecellileri iman ve marifet nazarı ile görüp okumaktır. Bu okumakla insan manen çok yüksek makamlara ve derecelere ulaşabilir. Üstad Hazretleri burada bu okumanın iki şekilde tezahür edeceğini söylüyor.
Birincisi: Nasıl insan kâinatın küçük bir misali ise, kalbi de mahiyetinin küçültülmüş bir misali ve modeli hükmündedir. İnsanın kalbi manen inkişaf ettikçe ilahi isimlere daha geniş ve daha parlak bir ayine olur.
İkincisi: İnsan model olarak Allah’ın bütün isim ve sıfatlarına mazhar ve makes olacak bir aynadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
"Şems-i Ezel ve Ebed sultanı olan Zat-ı Ehad ve Samed'in tecellisi, mahiyet-i insaniyeye; hadsiz meratibi tazammun eden iki suretle tezahür eder."Enbiyanın,Sahabenin,Velayeti suğra-Vusta-Kübra sahibleri ve Risalei Nur'un yolu İzah edilen İki suretten hangi kısma giriyor?
"İkincisi: İnsanın câmiiyeti ve şecere-i kâinatın en münevver meyvesi olduğundan, bütün kâinatta cilveleri tezahür eden Esmâ-i Hüsnâyı birden âyine-i ruhunda gösterebilmesi cihetiyle, Cenâb-ı Hak, tecellî-i zâtıyla ve Esmâ-i Hüsnânın âzamî mertebede nev-i insanın mânen en âzam bir ferdine tecellî-i âzam tezahür eder ki, bu tezahür ve tecellî, Mirac-ı Ahmedî (a.s.m.) sırrıdır ki, onun velâyeti, risaletine mebde olur." bu kısma giriyor.
Tekrar tekrar okudum. Birinci ile ikinci arasındaki farkları tam tefrik edemedim.Sanki ikincisi sadece nebilere has bir durum.Birinci ile ikinci okuma arasındaki farkları karşılaştırmalı olarak tefrik edebilir misiniz?
Birincisinde insanın kabiliyeti ve kesbi esas iken ikincisinde ise vehbiyet ve İlahi tecelli esas oluyor. Birincisinde insanın çabası ikincisinde İlahi lütufun tezahürü söz konusu. Bu açıdan ikincisi nebilere has manası anlaşılıyor olsa da vehbiyet velayet-i kübrayı da içine alan bir kavramdır. Yani ikincisini sadece nebilere tahsis etmek manayı daraltmak olur.