"Senin nokta-i istinadın ancak ve ancak Allah’a olan imandır. Ruhuna, vicdanına nokta-i istimdat ise ancak âhirete olan imandır." Allah ve ahirete imanın noktayı istinat olması ne demektir?
Değerli Kardeşimiz;
Allah’a ve ahirete iman, insan için iki istinad noktasıdır. Başına gelen bir musibetten dolayı Allah'a dayanan vicdan, kaybettiği sevdiklerinin eleminden kurtulmak için de ahirete imana istinad eder. Her türlü musibet ve ıstırabın kaynağı bu iki iman rüknüne iman ile tadavi edilir.
Ahirete iman konusundaki inceliği ifade için On Birinci Şua'nın Üçüncü Meselesi'nden aldığımız aşağıdaki pasajı istifadenize sunuyoruz:
"Meselâ, senin gayet sevdiğin birtek evlâdın sekeratta ölmek üzere iken ve meyusâne elîm ebedî firakını düşünürken, birden Hazret-i Hızır ve Hakîm-i Lokman gibi bir doktor geldi, tiryak gibi bir macun içirdi. O sevimli ve güzel evlâdın gözünü açtı, ölümden kurtuldu. Ne kadar sevinç ve ferah veriyor, anlarsın."
"İşte, o çocuk gibi sevdiğin ve ciddi alâkadar olduğun milyonlar sence mahbup insanlar, o mazi mezaristanında, senin nazarında çürüyüp mahvolmak üzere ken, birden hakikat-i iman, Hakîm-i Lokman gibi, o büyük idamhâne tevehhüm edilen mezaristana kalb penceresinden bir ışık verdi. Onunla baştan başa bütün ölüler dirildiler. Ve 'Biz ölmemişiz ve ölmeyeceğiz, yine sizinle görüşeceğiz.' isan-ı hal ile dediklerinden, aldığın hadsiz sevinçler ve ferahları iman bu dünyada dahi vermesiyle ispat eder ki, iman hakikatı öyle bir çekirdektir ki, eğer tecessüm etse, bir cennet-i hususiye ondan çıkar, o çekirdeğin şecere-i tûbâsı olur dedim."(1)
(1) bk.Şualar, On Birinci Şua Üçüncü Mesele.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
فَاْلاِيمَانُ بِاللهِ هِىَ نُقْطَةُ اِسْتِنَادٍ لِفِطْرَةِ الْبَشَرِ. وَاْلاِيمَانُ بِاْلاٰخِرَةِ هُوَ نُقْطَةُ اِسْتِمْدَادٍ لِوِجْدَانِهِ
Fıtrat için nokta-i istinad, vicdan için nokta-i istimdadın kullanılmasının hikmeti nedir?