Birinci Zeyl, Birinci Nükte
İçerikler
-
"Dua bir sırr-ı azim-i ubudiyettir." cümlesini izah eder misiniz?
-
İstidat lisaniyle yapılan duayı açar mısınız? Dua bir fiil olduğundan, dua edenin bir cüz’î iradesi olması lazım değil midir? Cüz’î iradesi olmayan varlıklarda istidat nasıl söz konusu olabilir? "Allah bizzat tasarruf ediyor." demek daha uygun olmaz mı?
-
"Esbabın içtimaı, müsebbebin icadına bir duadır." Tüm sebepler mevcut olmasına rağmen, neticenin yine de elde edilemediği duruma misaller verir misiniz?
-
"Mesela su, hararet, toprak, ziya, bir çekirdek etrafında bir vaziyet alarak, o vaziyet bir lisan-ı duadır ki, 'Bu çekirdeği ağaç yap, Ya Hâlıkımız.' derler..." Bu ifadeleri izah eder misiniz?
-
"İkinci Nevi Dua: İhtiyac-ı fıtrî lisanıyladır ki, bütün zihayatların iktidar ve ihtiyarları dahilinde olmayan hacetlerini ve matlaplarını ummadıkları yerden, vakt-i münasipte onlara vermek için, Hâlık-ı Rahîmden bir nevi duadır." İzah eder misiniz?
-
"Safi, halis kalbin lisanıyla ise, ekseriyet-i mutlaka ile makbuldür." Bu, samimi olan herkes için geçerli mi, yoksa sadece ehl-i imanı mı ihata ediyor?
-
"Terakkiyat-ı beşeriyenin kısm-ı âzamı ve keşfiyatları bir nevi dua neticesidir." ifadesinde, tamamı yerine, kısm-ı âzamı ifadesi niye tercih edilmiş olabilir?
-
"Lisan-ı istidatla ve lisan-ı ihtiyac-ı fıtrî ile olan dualar dahi, bir mâni olmazsa ve şerait dahilinde ise, daima makbuldürler." İzah eder misiniz?
-
"Ya istidat lisanıyladır... Veya ihtiyac-ı fıtrî lisanıyladır... Veya lisan-ı ızdırariyle bir duadır... Bu üç nevi dua, bir mâni olmazsa, daima makbuldür." İzah eder misiniz, bu duaların kabulü tevhidi nasıl isbat eder?
-
Yirmi Dördüncü Mektup'un Birinci Zeyl'inde Üstad duanın kabulü için üç madde saymış. Hadis ve ayetlerde böyle bir sınırlama görünmüyor, Allah Teâlâ'dan her şey istenebilir; ne dersiniz?