İkinci Makam, Sekizinci Kelime
İçerikler
-
Mevt, fena, adem ve zeval tabirleri arasında mana farklılıkları var mıdır?
-
"Hayat, ona zatîdir. Zatî olan, zail olamaz. Evet, ezelî olan, elbette ebedîdir. Kadim olan, elbette bakidir. Vacibü’l-vücut olan, elbette sermedidir." İzah eder misiniz?
-
"Ezelî olan, elbette ebedîdir. Kadim olan, elbette bakidir." Ne manaya gelmektedir?
-
Vacibül vücut olmakla, nasıl sermedi olunuyor?
-
"Evet, bir hayat ki, bütün vücut, bütün envarıyla onun gölgesidir; nasıl adem ona arız olabilir?" İzah eder misiniz?
-
"Evet, bir hayat ki, vacib bir vücut onun lazımı ve ünvanıdır; elbette adem ve fena hiçbir cihetle ona arız olamaz." İzah eder misiniz?
-
"Evet, bir hayat ki, bütün hayatlar mütemadiyen onun cilvesiyle zuhura gelir." İzah eder misiniz?
-
Kâinatın sabit hakikatleri ne manaya gelmektedir? Bu sabit hakikatlerin Cenab-ı Hakk’a istinat etmesini, onunla kaim olmasını ve ona hiçbir cihetle fena ve zevalin arız olmamasını nasıl anlamalıyız?
-
Hayatın kesrete vahdet vermekle dağılmaktan kurtarmasını ve bunun Allah’ın "hayat" sıfatının baki olduğunu göstermesini izah eder misiniz?
-
"Öyle hadsiz lemeat-ı hayatiye bir cilvesi olan hayat-ı vacibeye, zeval ve fena yanaşamaz." İzah edip, mevcudatın zeval ve fenasının Cenab-ı Hakk’ın ve vücub-u vücuduna ve hayatının ölümden münezzeh olduğuna şehadetini bir misalle açabilir miyiz?
-
Hz. İbrahim'in Nemrut’a karşı imate ve ihya davası ne demektir? Burada cüz’i imate ve ihyadan külli imate ve ihyaya geçmek ne demektir?
-
"Evet, şu mevcudat, ayinelerdir. Fakat zulmet nura ayine olduğu gibi..." Zulmetin nura ayine olması ile ilgili bir iki misal verebilir miyiz?
-
"Çok cihetlerle zıddiyet noktasında ayinedarlık ederler." Mevcudatın zıddiyet noktasında Cenab-ı Hakk’ın esmasına ve sıfatlarına ayine olmasını misallerle izah eder misiniz?
-
"Evet, zeminin yüzü ve yüzündeki eşcarın kıştaki vaziyet-i fakiraneleri ve baharda şaşaa-paş olan servet ve gınaları, gayet kati bir surette, bir Kadir-i Mutlak ve Ganiyy-i Alel-Itlakın kudret ve rahmetine ayinedarlık eder." İzah eder misiniz?
-
"Veyse’l-Karanî gibi şöyle münacat ederler, derler ki: Ya İlahenâ! Rabbimiz Sensin.