"Şu mevcudat-ı seyyale, şu mahlukat-ı seyyare, Vacibü’l-Vücud'un envar-ı icad ve vücudunu tazelendirmek için müteharrik ayineler ve değişen manzaralardır." izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Kâinattaki sürekli hareket, zaman, tebeddül ve hâlden hâle geçiş, Allah’ın sanat eserlerini tazelendirmek ve sıradaki başka eserlere yer açmak içindir. Bir eser kendini ifade ettikten sonra zeval buluyor ki, arkadakine sıra gelsin. Kıyamete kadar yaratılacak, daire-i ilimden daire-i kudrete çıkacak olan bütün mahlukat Allah’ın ilminde hazırdır. Allah, ilmindeki bu varlıklardan irade ettiklerini kâinat levhasında zaman ipine asıyor, kısa bir zaman sonra da indirip başkalarını asıyor. Bunun olması için de hareket ve tağayyür kanunu gereklidir. Bu yüzden varlık âlemi seyyal ve müteğayyirdir.
Mesela bir sinema şeridinde binlerce görüntü art arda sıralıdır. Bu görüntülerin hepsi birbirinden farklı sahneler ihtiva ediyorlar ve her sahnede ayrı konu ve kesitler işleniyor. Bu şerit üzerindeki farklı görüntülerin sahnelenebilmesi için şeridin ileri doğru akıp gitmesi gerekir. Eğer o şeride hareket verilmez ise sahnede sürekli aynı manzara kalır, arkasında hazır bekleyenlere yer açılmaz ve o görüntüler hebaen mahv olur gider. İşte bu yüzden film şeridi sürekli hareket ile görüntüleri sahneliyor. Sabit bir sahne yerine binlerce sahneleri sanat âlemine hediye ediyor.
İşte bu misaldeki gibi kâinat ve zaman bir film şeridi, mevcudat ise birer sahne ve görüntüdür. Hareket ve tağayyür ise görüntü ve sahneleri perdeye çıkaran bir muharriktir.
Bu mevcudatın sahnelendikten sonra gidip, yerine yenisinin gelmesi Allah’ın icad ve yaratmasını nurlandırıp tazelendiriyor. Nurlandırmakta ince nükte ve derin hikmet ise şudur: İnsan sürekli aynı manzaranın gösterilmesinden ülfet ve ünsiyet hastalığına düşer ve zamanla o sahne sergilenen harika eserler nazarında adileşir ve basitleşir. Allah bu ülfet ve ünsiyeti yırtmak için, mevcudatı sürekli hareket ve tazelemek ile cilalıyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü