"Her asrın derece-i fehim ve edebine ve her asırdaki tabakatın derece-i istidat ve kabiliyetine ifâza-i nur..." Her asrın edebinden kasıt nedir?
Değerli Kardeşimiz;
Edeb kelimesinin anlamı sözlüklerde “iyi tutum, incelik ve kibarlık, terbiyeli olmak” biçiminde geçer. Edebin bir başka tarifi de "ona sahip olan kişiyi küçük düşürücü durumlardan koruyan meleke” olarak tanımlanmıştır.
Her ne kadar edep kavramının özü ve temeli evrensel olup her dönemde geçerli olmuş olsa da edebin bazen toplumdan topluma dönemden döneme değişen yönleri de olabiliyor.
Mesela, motorlu araçlar eski dönemlerde yoktu, modern dönemlerde keşfedildi. Ve araçlardan kaynaklanan yeni edebi kavramlar ortaya çıktı. Trafik kuralları ve bu kurallardan kaynaklanan edebi kurallar buna örnek verilebilir.
Yayalara öncelik vermek, toplu taşıma araçlarında kadınlara hasta ve yaşlılara öncelik vermek güncel bir edebi bir kuraldır ve özü edebin evrenselliğine dayanır. Kur’an’ın edep anlayışı öyle evrensel ve kapsayıcı ki, bütün dönemlerin ihtiyaçlarına cevap verebilir niteliktedir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ın edebi, edeblerin en güzeli olan Kur’an edebiydi. O (a. s. m) yaşayan bir Kur’an’dı. Hz. Aişe validemize Resûlullah (a. s. m)’ın ahlâkı sorulduğunda o şu cevabı veriyordu;
“Onun (a. s. m) ahlâkı Kur’an’dı.”(1)
Yine bir hadis-i şerifinde Resûlullah (a.s.m.)
"Benim Allah tarfından gönderilmemin hikmeti, güzel ahlâkı tamamlamak ve insanlığı ahlâksızlıktan kurtarmaktır."(2) buyuruyor.
Şayet Peygamber Efendimiz (a.s.m) bu zamanda yaşamış olsa idi, onun edebi öz olarak değil, bazı şekillerde değişirdi ve yine bu asrın en edeplisi olurdu...
Bununla beraber Kur'an, kırk tabakaya bakan bir i'caza sahiptir. Bu kırk tabakanın herbirisinin asırlara bakan özellikleri ve yeni simaları ve anlayışları vardır. İşte Kur'anın camiiyeti ve genişliği öyle i'cazdadır ki her asrın bütün tabakalarını doyurur ve nurlandırır.
Dipnotlar:
(1) bk. Tirmizi, Birr 69.
(2) bk. Malik, Muvatta, Hüsnü’l-Huluk 8.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü