"Tarik-i gayr-ı meşru ile bir maksadı takip eden, galiben maksudunun zıddıyla ceza görür. Avrupa muhabbeti gibi gayr-ı meşru muhabbetin âkıbetinin mükâfâtı,.." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Tarik-i gayr-ı meşru ile bir maksadı takip eden, galiben maksudunun zıddıyla ceza görür.”
Gaye ve hedefine meşru ve helal olmayan yollarla varmaya çalışanlar, ekseriyetle arzusunun aksi ile karşılık görürler.
“Avrupa muhabbeti gibi gayr-ı meşru muhabbetin âkıbetinin mükâfâtı, mahbubun gaddârâne adâvetidir."(1)
Avrupa’nın insanlığı dalalete sevk eden sefih medeniyetine duyulan muhabbetin karşılığı zulüm, sömürü, kibir ve düşmanlıktır.
Asya münafıkları Avrupa’nın sefih medeniyetine âşıktır, ama Avrupa devletleri bu aşka hep tokatla, zulümle düşmanlıkla karşılık vermişlerdir. Avrupa’nın ulaşmış olduğu maddî terakkiye, yine onların bozuk ve sefih medeniyetini severek tâbi olarak ulaşamayız.
Maksat maddeten terakki etmek, takip edilen yol Batı medeniyetini bir bütün halinde taklit etmek, netice ise Batı'nın düşmanlığı ve bizi ezmesidir.
Halbuki meşru olan yol "İyisini al, kötüsünü terk et." olmalıdır. Yani Avrupa’nın müsbet taraflarını, fen ve teknik sahadaki gelişmelerini almalı, menfi ve sefahet yönlerini de terk etmeliyiz.
Onlarla ticaret yapmak, faydalı sanatlarını ve ilmî keşiflerini almakta hiçbir mahzur yoktur. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) “İlim Çin’de de olsa gidip alınız” buyurarak bu hakikati ifade etmektedir
Haram bir yolla müsbet bir neticeye varılamaz.
Dipnotlar:
(1) bk. Mektubat, Hakikat Çekirdekleri: 44.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü