"Ulûm-u medarisin tedennîsine ve mecrâ-yı tabiîden çevrilmesine bir sebeb-i mühim budur..." Devamıyla izah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Ulûm-u medarisin tedennîsine ve mecrâ-yı tabiîden çevrilmesine bir sebeb-i mühim budur: Ulûm-u âliye (اٰلِيَه) maksud-u bizzat sırasına geçtiğinden, ulûm-u âliye (عَالِيَه) mühmel kaldığı gibi, libas-ı mânâ hükmünde olan ibare-i Arabiyenin halli, ezhanı zaptederek, asıl maksut olan ilim ise tebeî kalmakla beraber ibareleri bir derece mebzul olan ve silsile-i tahsile resmen geçen kitaplar; evkât, efkârı kendine hasredip harice çıkmasına meydan vermemeleridir."(1)

Ulum-u Aliye: Arapçada “ayn” harfi ile okunur. Yüksek ilimler. Dinden bahseden ilimlerdir; tefsir, kıraat, hadis, marifetullah, fıkıh, kelâm, ahlâk bilgileri gibi... Bu ilimler maksat ilimleridir, medreselerin asıl vazifesi bu maksat ilimleri talim ettirmektir.

Ulum-u aliye: Arapçada “elif” harfi ile okunur. Âlet’ten alet ilimleri anlamına geliyor; gramer, sarf, nahiv, belâgat ve mantık gibi. Bu ilimler maksat ve asılamaç değil, maksat ve amaca götüren araçlar ve vesileler hükmündedir. Bu sebeple maksadın yerine geçip maksadı unutturmamalıdır.

Üstad Hazretleri İslam tarihinde dini eğitim kalitesinin düşüş sebeplerinden birini de "alet ve vesile olan ilimlerin maksat ve amaç ilimlerinin yerine geçip, kendi ile meşgul etmesi" olarak görüyor. Yani medreselerin asıl maksadı; dini ilimleri ve tefekkürü güçlendirmek ve geliştirmek iken, bu ilimlere vasıta olan alet ilimler üstünde durmayı kendine vazife bilip, zihinleri bu noktaya hapsetmiştir. Yani aracı maksat yerine koymakla, insanların zihnini araçla meşgul etmiştir. Bu da asıl gaye olan Kur’an ve sünnetin anlaşılmasında zihinlerin köreltilmesine sebebiyet vermiştir.

Mesela; bir medrese talebesinin medreseden anladığı, Arapça ve onun gramer yapısını öğrenmektir. Halbuki dil ve kurallar, maksadı anlamakta sadece bir vasıtadır. Vasıtaya vasıta kadar değer verip, asıl dikkat kesilmesi gereken noktanın maksat ilimler olduğunu bilmek gerekir. Osmanlı medreselerinden bir İmam Azam, bir İmam Şafi gibi müçtehitlerin çıkmamasının sebeplerinden birisi de bu hastalıktır.

Özet olarak; Kur’an’ı anlamak ve ona dikkat kesilmek gerekirken, tam tersine Kur’an’ı anlamakta vasıta olan alet ilimlere dikkat kesilmiş ve onlarda fani olunmuş. Bu da düşünce ve tefekkür dünyasında bir kısırlığa ve verimsizliğe dönüşmüştür.

İlgili ders videosu için tıklayınız:

Prof. Dr. Şadi Eren, Muhakemat Dersleri (15. Bölüm).

(1) bk. Muhakemat, Birinci Makale (Unsuru'l-Hakikat), On İkinci Mukaddime.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 6.130
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

muradoglu
Allah razı olsun selam ve dua ile....
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
karolin

"Mesela; bir medrese talebesinin medreseden anladığı, Arapça ve onun gramer yapısını öğrenmektir." diyorsunuz ama medresede Ali ilimler yani Hadis, fıkıh vs okutuluyordu. Sadece Arapça verilmiyorduki? Günümüz İmam hatip liselerinde de bu dersler var, İlahiyatta da?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Yüzeysel okutuluyor derinlemesine bir okuma söz konusu değil. Neden Buhari bir daha yetişememiş dikkat etmek gerekiyor. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...