Üstad "Asr-ı sâlis-i aşrın (yani on üçüncü asrın) minaresinin başında durmuşum" diyerek Mehdiyet ima etmiyor mu? Emevi Camii'nin "beyaz minare" olarak nakledilen minaresi ile alakası var mı?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Ey muhataplarım! Ben çok bağırıyorum. Zira asr-ı sâlis-i aşrın (yani on üçüncü asrın) minaresinin başında durmuşum; sureten medenî ve dinde lâkayt ve fikren mazinin en derin derelerinde olanları camie dâvet ediyorum."

"İşte ey iki hayatın ruhu hükmünde olan İslâmiyeti bırakan iki ayaklı mezar-ı müteharrik bedbahtlar! Gelen neslin kapısında durmayınız. Mezar sizi bekliyor, çekiliniz. Tâ ki, hakikat-i İslâmiyeyi hakkıyla kâinat üzerinde temevvüc-sâz edecek olan nesl-i cedid gelsin!"(1)

On üçüncü asır, miladi olarak bin dokuz yüzlü yıllardır. Minare demekten maksat bu asır olması muhtemeldir. Zira Üstadımız "Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş" demekle buna işaret ediyor olabilir. Bu yıllarda İslam alemi çok zor ve sıkıntılı bir durumdadır. Osmanlı yıkılma sürecini yaşıyor, dünyada komünizm tehlikesi baş gösteriyor, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları ile insanlık büyük bir bunalım içindedir vs...

İşte insanlığın çoğunu ümitsizliğe sevk edecek unsurlar bu kadar çok iken, özellikle de İslam alemi gayet sıkıntı ve ümitsiz bir halde iken, Üstad ümitli ve müjdeli haberler veriyor. İstikbalde İslam’ın galip gelip, dünyaya hükmedeceğini, o ümitsiz çevrede ve şartlarda ilan ediyor.

O zamanın ümit ve enerjileri tükenmiş nesline sitem ediyor. "Siz gelecek neslin önünde cansız bir cenaze gibisiniz, çekilin ki enerjik ve ümitli nesiller gelsin." diye veciz bir şekilde bu zamanları ve günümüzün ahvalini özetliyor.

"İsa bin Meryem, iki eli iki meleğin omuzunda olarak Şam'ın doğusundaki minareye inecektir. Nefesinin ulaştığı her kâfir ölecektir. Deccalı da arayıp bulacak ve Lüd* kapısında öldürecektir."(2)

Hz. İsa'nın Şam Camisi (Emevi Camisi)'nin doğu minaresine ineceği ve daha sonra Müslümanlara yardım için Kudüs'e gideceği *(Lüd, Kudüs'e 68 km uzaklıkta olan bir kasabadır.) anlaşılmaktadır.

Üstad'ın On Üçüncü Asrın minaresinden bağırması ise, eserleri ve fikirleri ile bu asra ve sonraki asırlara ışık tutması ve zor durumda kalan ümmete yol göstermesi anlamındadır.

Üstad'ın, kıyamet alametlerinin çıktığı ve hakim olduğu bir hengamda, Emevi Camisi'nde hutbe vermesi ve Hz İsa’nın Emevi camiine inecek olması ve Hz. Mehdinin ardında namaz kılması gibi tabolar, hadislerle sabit olunca, ister istemez akla bir kapı açar kanaatindeyiz.

Suriye halkı içinde de beyaz minareye Hz İsa’nın ineceği inancı, hadislerin bir yansıması olarak bakabiliriz. Üstad'ın, Emevi camiinde verdiği hutbe esnasında, birçok hadislerin manasının tecelli etmesi mümkündür ve alametleri vardır.

Dipnotlar:

(1) bk. Münazarat.
(2) bk. Müslim, Fiten: 110; Tirmizî, Fiten: 59, 62; İbni Mâce, Fiten: 33; Müsned, 2:66; 6:455-456.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 15.718
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Nurun fedaisi
Bir şey aklıma geldi.. sormak istiyorum.. Oranın halkı Mehdi'nin Emeviye Camii'ne geleceğini ve bunun içinde Mehdi için minareye bir at bağlamaları.. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin Emeviye Camii'nde ki hutbesinden sonra o atın kaldırılması.. Buna mı bakıyor?.. Bir de "Üstad'ın, Emevi camiinde verdiği hutbe esnasında, bir çok hadislerin manasının tecelli etmesi mümkündür ve alametleri vardır." Derken Hz. İsa Aleyhisselâm'ın Üstadın arkasında namaza durduğunu mu îma ediyorsunuz?.. O zaman mı gelmiş olabilir kanaatindesiniz?.. Cevap verirseniz sevinirim.. Selam ve dua ile..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Bu gibi şeyler bir kanaatten öteye geçemez bu yüzden siteden bu tarz kanaatleri açık açık yazmayı uygun görmüyoruz.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
oğuzhangözüpek
Bu gibi meseleler DİNİN bize bakan CEPHESİYLE asliyetten sayılmaz. Hem geleceğe ait haberler GAYB olup gaybı İSE SADECE ALLAH bilir. Üstad dahi gelecek ile ilgili haberlerin SİSLİ olacağını çoğunlukla net ifade edilemeyeceğini belirtir. BU nedenle ZANNIN hatalara yol açma ihtimali de vardır. En iyisi, mahrem sayılan böyle konular da BİLGİLERİMİZİ kendimize saklamaktır...Mesele Hz. İSA'nın veya Hz.Mehdi'nin kim olduğundan çok KENDİMİZİN ahirette ne olacağıdır....AHİRETTE ne olcağımızın MİHENGİ DE KUR'ANIMIZ VE sünneti seniyyedir.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...