"Üstad, dinin kurallarını Mehdi'nin hayata geçireceğini söylemektedir. Kendisi ise büyük mücadelelerle kendi devrinde ancak iman hakikatlerini sınırlı bir topluluğa tebliğ etme imkanı bulabilmiştir." Üstad hakkındaki hüsnüzannımızı nasıl yorumlarsınız?
Değerli Kardeşimiz;
Mehdi’nin iman, hayat ve şeriat olmak üzere üç temel vazifesi vardır. Bu vazifelerden en önemlisi ve sıralamada birinci sırada olan iman vazifesidir. Hayat ve şeriat geniş ve siyasi kavramlardır ki, bunların oluşması uzun bir süreç ister. Bu sebepten dolayı Mehdi (ra) bu üç vazifeyi kısa hayatında cem edemez.
Mehdi (ra) kendisi hayatta iken, vazifelerinden en önemlisi olan iman vazifesini ifa edip sair hayat ve şeriat vazifelerini nurani cemaatine ve takipçilerine bırakmak durumundadır. Zaten gerçekçi olan da budur. Zira Mehdi (ra)’in bütün icraatları harika ve olağanüstü bir şekilde olsa, bu hem kainatta cari olan adetullaha hem de imtihan sırrına zıt olur. Bu sebepten dolayı bu üç vazifeden hayat ve şeriat uzun vadeli olmasından dolayı Mehdi’nin bizzat şahsında değil, onun çizdiği rotada giden cemaatinin üstünde olacaktır.
Dolayısı ile İslam’ın dünyaya hakim olması, Hazreti İsa (as) ve Hazreti Mehdi (ra) döneminde değil, onların attığı temeller üstünde yürüyecek ileriki dönemlerin tabii bir sonucu olacaktır. Tıpkı Hazreti Peygamber (asv)'in attığı temel üstünde, ileriki dönemlerde muhteşem medeniyetlerin zamanla oluşması gibi...
Nitekim Hazreti Ömer (ra)’in dönemi saltanat ve şaşa bakımından Peygamber Efendimiz (asv)'in döneminden daha parlaktır. Bu parlaklık Hazreti Ömer (ra)’in değil, Peygamber Efendimiz (asv)'in döneminin bir uzantısıdır. Mehdi (ra)’in süreci de buna benzer olacaktır. Mantıklı ve imtihan sırlarına uygun olan mana da budur, diye düşünüyoruz.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü