Üstadımız; "Siyasetin bu fena neticelerinden ürktüm, اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَالسِّيَاسَةِ dedim, o zamandan beri hayat-ı siyasiyeden çekildim." cümlesini ne zaman söylemiştir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Bir zaman, bu garazkârane tarafgirlik neticesi olarak gördüm ki, mütedeyyin bir ehl-i ilim, fikr-i siyasisine muhalif bir âlim-i salihi, tekfir derecesinde tezyif etti. Ve kendi fikrinde olan bir münafığı, hürmetkârane medhetti."

"İşte, siyasetin bu fena neticelerinden ürktüm, اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَالسِّيَاسَةِ dedim, o zamandan beri hayat-ı siyasiyeden çekildim." (Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Birinci Mebhas / Uhuvvet Risalesi).

Demek İslamiyet'ten uzaklaşmış bir siyaset matlub değil. Böyle olunca işin içine kin, menfaat, tarafgirlik gibi dinen de arzu edilmeyen neticeler verir. Bu hâl, cahil insanların yanı sıra âlimlerde de görülünce, Üstad Hazretleri şiddetle bu vaziyetten kaçınmıştır. Bunu hayatının bir düsturu hâline getirmiş. Talebelerini de bu işten nehyetmiştir.

Bu ifadeyi Eski Said döneminde söylediği ihtimali daha yüksektir. Zira Uhuvvet Risalesi 1930'lu yıllarda yazılmış ve o zamanlar tek parti hakimiyeti olduğu için böyle bir çekişme söz konusu değildi. 1908 II. Meşrutiyetin ilanından sonra Ülkede artık seçimler dönemi başlamış, ilk olarak İttihad ve Terakki Fırkası ile Ahrar Fırkası arasında ciddi çekişme vardı. Her iki tarafın destekçileri arasında ehl-i ilim de vardı.

Daha sonraları Ankara hükümetinin 1920'den sonra yaptığı seçimler de vardı. Bunda da hakeza yine iki taraftan ehl-i ilim ve takva şahıslar vardı. Üstadımıza bu kararı verdiren söz konusu olay bu tarihlerin birinde olma ihtimali yüksektir. Fakat Ankara'ya gidişten sonra söylenme ihtimali daha yüksektir. Zira İstanbul'da iken yine siyasi zatlarla birlikteliği devam etmiş, Ankara'ya gidişi de yine siyasi zatlarla birlikte bulunması dönemidir. Ama Ankara'dan sonra artık siyasetten tamamen elini çektiği döneme rast gelmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 11.463
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Ziyaretçi (doğrulanmadı)
Daire-i esbab ve daire-i itikadın birbirinden farklı mülahazalarla değerlendirilmesi gerekmez mi?Ayrıca nur külliyatında "Din ile siyasetin kat'î surette birbirinden ayrılması esasında en küçük tereddüde dahi tahammülümüz yoktur." ifadesi yer almakta.Siyasetin islamiyetten soyutlanması ile neyi kastediyorsunuz?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Mehmet Selim)

Burada kast edilen mana şudur: İslami duygularla yani hamiyet, fedakarlık, ihlas ve Allah rızası gibi yüksek duygularla siyaset yapılmadığı taktirde, icra edilen siyaset kin, nefret ve menfaat üzere yoğunlaşmış olur. Üstadın kaçındığı siyaset işte bu tarz bir siyasettir. Çünkü, Üstad hazretleri "Menfaat üzere dönen siyaset canavardır" buyurmakla, bu konuyu netleştirmiş oluyor. Yoksa Üstadın kast ettiği siyaset, Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve halife efendilerimizin icra ettikleri siyaset tarzı, değildir.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...