"Zaman-ı salifte, şuara divanlarından hüsnünü; birçok ulema, dibace-i teliflerinden 'Hulefa-i Raşidinin mesleğinden olmayan' bir şahs-ı hakime mehasin-i milleti..." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Zaman-ı salifte, şuara divanlarından hüsnünü; birçok ulema, dibace-i teliflerinden 'Hulefa-i Raşidinin mesleğinden olmayan' bir şahs-ı hakime mehasin-i milleti gasben ona vermek.. Ve ondan neşet ettiği gibi ıtra'lı medihle istibdada kuvvet vermişlerdi..." (Asar-ı Bediiyye, Makale-8: İLMİYE!)
Geçmiş dönemlerde şairler en güzel şiirlerini, birçok âlim eserlerinin ön sözünü "Hulefa-i Raşidinin mesleğinden olmayan" idareci ve padişahlara atfederler. Milletin meziyet ve güzelliklerini haksız bir şekilde o padişahın şahsına izafe ederlerdi. O padişahları ıtra'lı medihle yani abartılı övgülerle övüp istibdada (baskı ve zorba yönetim anlayışına) kuvvet veriyorlardı.
"...Ve mesavî-i istibdadı dahi nâ kabil-i def' gördüklerinden, zaman ve feleği hedef ederek şikayât ve itirazâtın oklarını -daima manâsı tesiriyle malum ve lafzı mechul olan- istibdada atarlardı. Meşrutiyet-i şer'iye altında olan adalet-i mahz ancak Eflatun-u ilahînin mehasin-i hakikiye-i medeniyetin misal-i müşahhası göstermek istediği Medine-i Fazılasında ihtimal verebilirlerdi." (bk. age.)
Dönemin şair ve âlimleri, baskıcı yönetimin kötülüklerini def etmenin imkâsız olduğunu gördükleri ve bildikleri için bütün kabahat ve suçu eleştirdiğinde zararı dokunmayacak hayali bir düşman olan zaman ve feleğe yüklemişler. Asıl düşman olan istibdata (zorba yönetime) laf edememişler.
İslam’ın gerçek adaletinin bu şartlar tahtında tatbik edilmesinin mümkün olmadığını, bu adaletin ancak Eflatun'un "Medine-i Fazıla"sında tatbik edilebileceğini ifade ediyorlardı. Çünkü "Mevcut şartlarda bu adalet uygulanabilir." deselerdi, padişahı karşılarına almaları gerekir ve başları belaya girerdi.
"Ben isem, o def'i muhal gördükleri istibdadı yıkmakla ve muhal-i âdî gördükleri medine-i fazılanın esasını atmakla meşgul olan bir ehl-i asrın efradı olduğumdan, o âdete muhalefet ettim." (bk. age.)
Üstad eski zaman âlim ve şairlerinin değiştirilmesi imkânsız gördükleri baskıcı rejimi yıkmak ve yerine zamanın rüzgârını da arkasına alarak Eflatun'un "Medine-i Fazıla"sını tam İslam adaletini temsil edecek şekilde kurmayı hedefleyen bir ferdim diyor. Zira İslam adaletinin tatbiki, imkânsız ve muhal değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü