"Zaman ispat etti ki, o adam, adam değil, Risale-i Nur’dur." sözü doğru mu, yoksa Üstad tevazu mu yapmaktadır?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Zaman ispat etti ki, o adam, adam değil, Risale-i Nur’dur. Belki ehl-i keşif Risale-i Nur’u ehemmiyetsiz olan tercümanı ve nâşiri sûretinde keşiflerinde müşahede etmişler, 'bir adam' demişler."

Bu söz Yedinci Şua, İkinci Bab Beşinci Hakikat'ın haşiyesinde geçmektedir.

Bu söze Üstad'ın bu konudaki umumî tespitleri çerçevesinde baktığımızda, tam doğru ve hak olduğu anlaşılır. Tevazu ile bir alâkası yoktur, bir hakikatin bariz ifadesidir. Zira zaman şahıs değil, şahs-ı manevî zamanıdır. Şahıslar fani ve geçicidir, baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilmez ve edilmemelidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 5.151
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

hakan_23el
''o adam'' derken kastedilen kişi kimdir peki?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
muhammedsaid
Benim kanaatimce burada üstadımız, "o adam, adam değil, Risale-i Nur'dur" demekle, bu asrın ilacının Risale-i Nur olduğunu ve beklenilenin de Hz. Mehdi değil de Hz. Mehdi'nin bile yaralarına ilaç olan Risale-i Nur olması gerektiğine vurgu yapmak istemiştir. Risalelerden anladığım kadarıyla Risale-i Nur'un makamı Hz. Mehdi'den daha yüksektir, çünkü üstadımız Risale-i Nur'dan bahsederken ona 5. Halife nazarıyla bakabilirsiniz diyor. Yani Hz. Hasan'ın (r.a) makamı Hz. Mehdi'den ne kadar yüksekse, Risale-i Nur'da o derecede üstadımızdan yüksektir.(Risalede belirtilmiş olduğu gibi sahabe efendilerimizden sonra en yüksek makam Hz. Mehdi'ye aittir.) Zaten Kur'an'ın mucize-i maneviyesi olan Risale-i Nur baştada söylemiş olduğum gibi Hz.Mehdi'nin bile yaralarına ilaç olmuştur, ve Hz. Mehdi'yi kendine tabi olanlar içerisinde en yüksek makama Allah'ın izni ile çıkarmıştır. Tahminimce Risale-i Nurlar'da geçen o gelecek zat diye üstadımızın bahsettiği kişi de yine kendisi olmaktadır. Çünkü Risale-i Nurlar İkinci Said döneminin meyvesidir, ve orada Kur'an'ın mucize-i maneviyesi olan Risale-i Nur'un tercümanlığını yapan İkinci Saiddir. Üçüncü Said döneminde ise üstadımız Risale-i Nur'un yazılmasıyla uğraşmamış bizzat Risale-i Nur'u kendine program yapıp Allah'ın izni ile hizmetin altyapısını hazırlamış ve kurmuştur. Tıpkı Risale-i Nur'da geçen o gelecek zat diye bahsettiği kişinin yapacaklarını Üçüncü Said döneminde bizzat kendisi yapmıştır. Özetle benim kanaatim şudur ki Üstad Mehdi-i Azam'dır. Üstadımızın ifadesiyle büyük bölümü ilhamla yazılan Risale-i Nur ise, bu asrın yaralarına en büyük ilaç , Velayet-i Kübra dediğimiz Kur'an'ın en büyük caddesini kendisine tabi olanlara açan öyle yüksek bir Kur'anı'ın tefsiridir ki bu asrın insanını dalalet çukurlarından çıkarıp Tabiin ve Tebei Tabiin ile neredeyse aynı makama çıkarıyor. Bu da Kur'anın manevi bir mucizesi olduğuna en büyük bir ispattır. ** Hicri 3. yüzyılda kapanan Sahabe, Tabiin ve Tebei Tabiin'in ilerlemiş olduğu velayetin en yükseği ve büyüğü olan Velayet-i Kübra, yaklaşık bin sene sonra Hicri 13. yüzyılda Kur'anın manevi mucizesi olan Risale-i Nur ile açılmış olup, "Hazret-i Hasan Radıyallahu Anhın kısacık halifelik müddetini(altı aylık) uzun bir zamana çeviren tam beşinci halife" ifadesiyle Risale-i Nur tarafından methedilmiştir. Selam ve dua ile..
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Prens
o adam Hz.Mehdidir
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
şefkat
BEDİÜZZAMAN DEMEK RİSALE-İ NUR DEMEKTİR.RİSALE-İ NURLARDAN SONRA MÜCEDDİD GELMEMESİ ONUN KIYAMETE KADAR GEÇERLİ OLACAĞINI GÖSTERİYOR.BU ONUN HAKKI- DIR.ALLAH O'NUN TALEBELİĞİNDEN BİZİ AYIRMASIN! DIR.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
şefkat
YANİ BEDİÜZZAMAN'DIR.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...