"Zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metanet ve vazife-i nuriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa,.." İzah eder misiniz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metanet ve vazife-i nuriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risale-i Nur’un hizmeti zararına bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf başlar." (Emirdağ Lâhikası-I, 21.Mektup)

Yeryüzünde ve beynelmilel münasebetlerde artık silah ve savaş yerine diplomasi öne çıkmış, devletler birbirine diplomasi ile hükmetmeye başlamıştır.

Eski zamanlarda kaba kuvvet, asker ve savaşlar birer hâkimiyet vasıtaları idiler. Günümüzde ise bunların yerini ilim, ikna ve diplomasi aldı. Devletler güçlerini bu vasıtalarla pekiştirip muhafaza ediyorlar.

Bir ülkenin eğitimi, ekonomisi, demokrasi ve hukuk nizamı güçlü ise, diğer ülkelere karşı diplomaside eli güçlü demektir. Ve bu tarz devletler diğer devletlere hâkimiyetini bu yollarla kurarlar. Avrupa ve Amerika’nın dünyaya hâkim olmalarında bu gibi esaslar vardır.

Tabiî askerî güç tamamen ortadan kalkmış manasına gelmiyor, ama artık diplomasi de askerî güç kadar elzemdir ve tesirlidir. Eskiden durum tersine idi, önce savaş olurdu, diplomasi sonradan gelirdi.

Müslümanların da eğitim, ilim ve ekonomide ilerlemesi, güçlü bir devlet ve toplum yapısı inşa etmeleri gerekiyor. Yoksa hep maddî bakımdan güçlü olan devletlerin tahakkümünden kurtulamaz ve daima ezilmeye mahkûm olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 868
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

zeynepyavuz

Silahla değil diplomatlıkla çarpışma zamanı olmasının , Risale-i Nur hizmetindeki atalet, fütur ve tevakkuf ile ilgisi nedir?

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Sorularla Risale

Diplomasinin siyaset, medya, tarafgirlik gibi unsurları bulunuyor ve bu unsurlar gayet cazibeli ve merakaver unsurlar olduğu için insanları kendi ile meşgul edip insanlara asli görevlerini unutturabiliyor. Özellikle Meyve Risalesinin “Dördüncü Mesele” de bu konu çok güzel bir şekilde işlemektedir.

Diplomasi demek siyaset demektir siyaset demek tarafgirlik, yalan, hile diplomatlar hariç başkaları için abesle iştigal etmek demektir. Özellikle iman hakikatlerini neşreden ve kemiyetçe az va zayıf olan insanların bu gibi cazibeli meşguliyetlere kapılıp asli vazifelerini unutmaları büyük bir kabahattir.

Bir kişinin imanının kurtulmasına vesile olmak yeryüzündeki bütün diplomasi ve siyasetten daha önemli daha sevaplı daha lüzumludur. İnsanlar iman hizmetini bırakıp gereksiz ve lüzumsuz bir şekilde diplomatik ve siyasi olayların heyecanına kapılırsa Risale-i Nur'un hizmeti zararına bir atalet, bir fütur ve tevakkuf başlar.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...