"İslâmiyetin kudsiyetine temas eden iyilik, yalnız işleyene münhasır kalmaz. Belki o hasene, milyonlar ehl-i imana manen fayda verebilir." İzah eder misiniz?

Değerli Kardeşimiz;

"Tembelliğiniz ve neme lâzım deyip çalışmamanız ve ittihad-ı İslâm ile milliyet-i hakikiye-i İslâmiye ile gayrete gelmediğiniz, sizler için gayet büyük bir zarar ve bir haksızlıktır."

"İşte, seyyie böyle binlere çıktığı gibi, bu zamanda hasene -yani İslâmiyetin kudsiyetine temas eden iyilik- yalnız işleyene münhasır kalmaz. Belki o hasene, milyonlar ehl-i imana manen fayda verebilir. Hayat-ı mâneviye ve maddîyesinin rabıtasına kuvvet verebilir. Onun için, neme lazım deyip kendini tembellik döşeğine atmak zamanı değil!"(1)

Yapılan kötülükler bulaşıcı olduğu gibi yapılan iyilikler de bulaşıcıdır. Bu sebeple kişi bir iyilik yaparken "Aman canım, benim yaptığım iyiliğin İslam ve insanlığa ne faydası olacak?!." dememelidir.

İyiliği bireyler yapar, sonra o iyilik insanlığa mal olup evrensel bir yapıya dönüşür. Herkes bu bilinç ile iyilik yapsa, insanlığın arasında iyilik hükmedip galip gelir ve kötülük barınamaz. Ama herkes neme lazım deyip yaptığı iyiliği önemsiz ve basit görürse, iyilik yayılmaz, insanlığa mal olamaz.

Ulusal gayret ve üretim, bireysel gayret ve üretimlerle meydana gelir. Bir milletin bireyleri umutsuz ve tembel ise o milletin gücü de bitmiş demektir. Bu sebeple herkes "Ben gayret etmez isem milletim çöker, milletimin selameti benim gayret ve himmetime bakıyor." şuuru ile hareket etmeli ve bu şuur içinde olmalıdır.

Milleti oluşturan fertler diri ve çalışkan olursa, o millet de güçlü ve üretken olur. Müslüman için iyilik kudsidir ve bu kudsilik İslam’dan geliyor. Yani millet adına yapılan iyiliklerin, hem şahsın kendisine hem millete fayadası var hem de sevap olduğu için ibadet yönü var. Bu durumda gayret ve iyilik içinde olmamıza kuvvetli sebeplerimiz olmuş oluyor.

(1) bk. Hutbe-i Şamiye, Beşinci Kelime.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü